Öğrencilerimiz, Mezunumuz Gül Erdoğmuş’la “Kadın ve Hukuk” Üzerine Söyleşti

1366

Her iki yerleşkemizden lise Hazırlık, 9, 10 ve 11. sınıf öğrencilerimiz, 8 Mart Salı günü, 2011 yılı lise mezunumuz Gül Erdoğmuş’la çevrim içi ortamda “Kadın ve Hukuk” üzerine söyleşmek üzere bir araya geldi.

Erdoğmuş sözlerine mezun olduğu lisede konuşma yapmaktan ötürü heyecanını ve mutluluğunu ifade ederek başlayan Erdoğmuş, önce lise hayatından bahsetti. Öğrenciyken Terakki’nin verdiği tüm imkanlardan faydalanmaya çalıştığını, Münazara Kulübü’nde çalıştığını, Tarih Günleri’ne, tiyatro çalışmalarına katıldığını söyledi. Terakki’de öğrencilerin çok yönlü yetişmesini sağlayacak ders dışı çalışmalar sunulduğunu, bunların üniversite ve iş hayatında farklı pencereler açmalarını sağlayacak çok önemli fırsatlar olduğunun altını çizdi.

Sunumuna “hak” ve “hukuk” kavramlarını tanıtarak başlayan Erdoğmuş, kişilerin hukuk düzenince korunan menfaatlerine hak, toplumu düzenleyen, devletin yaptırım gücünü belirleyen yaslar bütününe de hukuk dendiğini ifade etti. Dünyadaki hukuk sistemlerini harita eşliğinde açıklayan konuğumuz , “Ortak Hukuk Sistemi”, “Kıta Avrupası Hukuk Sistemi” ve “İslam Hukuku” şeklinde farklı sistemler bulunduğunu ve her bir sistemdeki kanunların da farklılaştığını açıkladı. Farklı hukuk sistemlerinin uygulandığı bir dünyada nasıl oluyor da hukukun evrensel ilkeleri ortak olabiliyor, diye sorarak evrensel hukuk ve hukukun üstünlüğü kavramlarının ne anlama geldiğini detaylı bir biçimde anlattı. Hukukun üstünlüğünün, uluslararası sözleşmelerin ülke hukukundan üstün olması anlamına geldiğini, bu ilkelere bağlı olmanın da hukuk devleti olup olmamanın göstergesi olduğunu vurguladı.

Daha sonra evrensel hukuk ilkelerinden bahseden konuğumuz, eşitlik, laiklik, kuvvetler ayrılığı, adil yargılanma hakkı, yargı bağımsızlığı, masumiyet karinesi, suçta ve cezada kanunilik, hak arama hürriyeti gibi ilkelerin ne anlama geldiğini açıkladıktan sonra, “hukuki öngörülebilirlik” kavramını ne olacağını bilmek olarak tanımladı ve bunun demokrasinin bir göstergesi olduğunun altını çizdi.

Toplumsal meseleler karşısında hukukun konumu ve işlevinden bahsederek devam eden Erdoğmuş, sorunların bireysel mi toplumsal mı olduğunun tespit edilmesinin onların çözülebilmesi için çok önemli olduğunu belirtti. Dezavantajlı gruplar karşısında hukukun konumu ve işlevi hakkında kanunun dezavantajlı grupların haklarını koruyacak şekilde tasarlandığını ifade etti. Çocuklar ve engelliler gibi bir ihtilafla veya haksızlıkla karşılaştığında kendi hak mücadelesini kendisinin yürütemeyeceği kesimlerin dezavantajlı olarak tanımlandığını anlatan Erdoğmuş, kadınlara dezavantajlı bir grup denemeyeceğini, ancak şiddet gören kadınların dezavantajlı bir grup olarak tanımlanması gerektiğini vurguladı.

Konuşmasına kadınlar ve hukuk alanı konusuyla devam eden Erdoğmuş, bu bölümde kadına şiddet ve kadın cinayetlerinden, tacize kadar birçok konuda hukukun nasıl konumlanması gerektiğinden bahsederek güncel verilerden ve kendi hayatından örnekler verdi. Kadına şiddetin neden bireysel değil toplumsal bir mesele olduğunu detaylı şekilde açıkladıktan sonra bu konudaki kanunlardan ve evrensel hukuk kurallarından bahsetti.

Söyleşi soru cevap bölümüyle sona erdi.

2011 yılında mezun ettiğimiz bir öğrencimizin bilgi ve deneyimlerini bugünkü öğrencilerimizle paylaşması sadece konuğumuz Gül Erdoğmuş’u değil, öğrenci öğretmen tüm lise camiamızı çok etkiledi. Öğretmenlerimiz hem duygulandı, hem gurur duydu. Öğrencilerimiz ise oturdukları sıralardan yetişmiş bir konuğu karşılarında görmekten çok etkilendiler, kendi geleceklerine dair işaretler gördüler.