Fen Lisesi Öğrencilerimiz Okullar Genel Müdürümüz Haluk Koçak’la Buluştu

1050

Levent Yerleşkemizden fen lisesi öğrencilerimiz 3 Nisan Pazartesi günü “Fen Lisesi Öğrencileri Fen Lisesi Mezunlarıyla Buluşuyor” konferansında Terakki Vakfı Okulları Genel Müdürü Haluk Koçak’la bir araya geldi.

Psikolojik Danışma ve Rehberlik Servisimizin 27. Kariyer Günleri kapsamında bu yıl ilk kez düzenlediği konferansın amacı; hedeflerini belirlemeye ve kişisel gelişimlerine yön vermeye çalışan fen lisesi öğrencilerimizin kariyer planlama süreçlerini desteklemek ve farklı bakış açıları kazanmalarını sağlamak.

Bu doğrultuda gerçekleşen konferansımızda Haluk Koçak, eğitim hayatından bahsederek konuşmasına başladı. Anadolu lisesi ve fen lisesi seçimlerini ve bu seçimlerin ardındaki motivasyonunu anlattı.

İlkokulda hayaller kurduğundan, Anadolu Lisesine gitme ve yatılı okuma arzusundan; bunun rüyalarına girdiğinden söz etti. Yaşadığı şehirdeki şartların onu ders çalışmaya, bir hedef belirlemeye güdülediğini söyledi. Koçak, 11 yaşında Konya Anadolu Lisesinde okurken ülkenin içinde bulunduğu şartlarla bugünün şartlarını karşılaştırdı.

Lise için sınavlara hazırlandığı sene onun için en önemli motivasyonun “şehir değiştirmek” olduğunu dile getirdi. O yıllarda Proje Fen Liselerinin açıldığını ve hedefine 1982 yılında kurulan Atatürk Fen Lisesi’ni kazanarak ulaştığını söyledi. Bu seçimiyle de “özgürleşebilme” arzusuna kavuşmayı hedeflediğini anlattı. Proje okulları olarak açılan Ankara Fen Lisesinin ODTÜ; Atatürk Fen Lisesinin Marmara Üniversitesi; İzmir Fen Lisesinin ise Ege Üniversitesinin yanında konumlandırıldığını ve bu okulların, fen liselilerin üniversitelerle yakın bağlantı içinde olması amacıyla kurulduğunu açıkladı.

Atatürk Fen Lisesi eğitiminde; fizik, kimya, biyoloji, matematik derslerinin iki senede bittiğini ve son sınıfta FKB derslerinden birini seçip bitirme projesi yapıldığını ve kendisinin Fizik dersinin yanı sıra Kimya dersini de seçtiğini belirterek üniversitede eğitimini Fizik bilim dalı üzerinden aldığını anlattı.

Haluk Koçak’ın İAFL Fizik Öğretmeni Reşit Yıldız’dan…

Lise eğitimi boyunca öğretmenleriyle olan ilişkilerine, öğretmenlerinin onda yarattığı etkiye de sık sık değindi. Bölüm seçiminde de fizik öğretmeniyle olan iletişiminin etkisini dile getirdi. Çok iyi bir okur olduğunu ve bunu edebiyat öğretmeninin yönlendirmesiyle kazandığını anlattı. Ayrıca yaşamına olan katkılarından dolayı matematik, kimya ve PDR öğretmenlerini de anmadan geçemeyeceğini söyledi.

Ardından Koçak konuşmasına, iyi üniversite seçiminin öneminden bahsederek devam etti. Boğaziçi Üniversitesini, lise yıllarında yaptıkları üniversite gezisi sonrası seçmeye karar verdiğini paylaştı. Bölüm seçmek yerine üniversite tercihi yaptığını, bu tercihiyle lisede koyduğu hedeflere ulaştığını söyledi.

Boğaziçi Üniversitesini kazandıktan sonra; fen liseli olmanın anlamını anladığını, lisede dönem arkadaşlarının akademik temelleri, hedefleri ve motivasyonlarındaki benzerlikten bahsetti.

Boğaziçi Üniversitesi yaşantısının kendisi için kolay olduğunu dile getiren Koçak, lise arkadaşlarının neredeyse yarısının Boğaziçi’ni tercih etmesi ve diğer üç proje fen lisesi öğrencileriyle ortak projeler nedeniyle tanışık olduklarını ve onların da çoğunluğunun Boğaziçi’ni seçmiş olmalarının tanıdık bir yaşantıyı başlattığının üzerinde durdu. Fakülteler arası dersler alınabilecek üniversiteleri seçmek, farklı bölümlerden öğrencilerle birlikte olunabilecek üniversitelerde olmanın her zaman büyük avantaj içerdiğinin altını çizdi. Boğaziçi, ODTÜ, Sabancı, Koç Üniversitelerinin bunun gibi fırsatları öğrencilerine tanıdığını belirtti.

Ayrıca eğitimi boyunca hentbol oynadığını, bir takımla bir amaç için biraya gelmenin, takımla birlikte seyahat etmenin, sosyal olmanın, hobileri olmasının kendini inşa sürecine katkısından bahsetti. Çok fazla kitap okuduğunu, halen okumak için özel zamanlar ayırdığını anlatırken şu sözleri paylaştı:

“Okuyun, merak edin, okudukça farklı sorular sorabilir böylelikle hem kendiniz hem de çevreniz için farklılık yaratabilirsiniz. Okumak boş zamanda yapılacak bir eylem değildir.”

Daha sonra Koçak, yoğun bir iş programı olduğunu bu durumdan mutluluk duyduğunu, her sabah okula mutlulukla geldiğini, “Ne mutlu ki okula gidiyorum.”  dediğini belirterek, eğitimcilerin “işe gidiyoruz” değil “okula gidiyoruz” dediklerini dile getirdi.

Üniversitede okuduğu her dersi mutlaka hayatının bir alanında kullanabildiğini söyleyen Koçak, hedefinin her zaman işini en iyi şekilde yapmak olduğunu belirtti.

Koçak, öğrencilerimize kendi deneyimlerinden ve kariyer öyküsünden yola çıkarak yaptığı konuşmasının sonunda şu tavsiyelerde bulundu:

  • “Üniversitede öğrendikleriniz hayatınızın temelini oluşturuyor. Öğrendiğiniz her bilgiyi hayatta kullanacağınızı unutmamalısınız.”
  • “Mesleğinizi yürütürken ne yapacağınıza karar vermek için dünyada neler yapıldığını görmeli ve bilmelisiniz.”
  • “İş hayatında başarılı olabilmek için üniversite eğitimi ve üniversitenin önemi hem vardır hem yoktur. Ona değer katacak olan kendinizsiniz.”
  • “Dil bilmek ve farklılıkları görmek önemlidir.”
  • “Temel Bilimleri okumanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bu alanlarda Lisans eğitimi almak daha sonralarında farklı alanlara yönelmeyi kolaylaştırır, temel bilimler algoritma içerir, sürdürülebilir, yenilenebilir, hesap verilebilirdir. Hesap verilebilirlik ve sürdürülebilirlik algoritmanın içindedir. Üniversite eğitiminde algoritma son derece önemlidir.”