Terakkili Gençler CERN’deydi

922

Her iki yerleşkemizden lise öğrencilerimiz, 19 – 23 Ocak ve 22 – 26 Nisan tarihleri arasında İsviçre’nin Cenevre şehrinde yer alan Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN – European Council for Nuclear Research) olmak üzere birçok şehri ve bilim merkezini gezdiler.

Fizik Bölümümüzün düzenlediği gezinin ilk gününde öğrencilerimiz, Zürih Winterthur’da bulunan Technorama Bilim Merkezi’ni ziyaret ettiler. Technorama Bilim Merkezi  görerek, yaşayarak ve kavrayarak öğrenme imkânları açısından özel bir önem taşıyor. 500’ün üzerinde deney noktasına sahip olan bilim merkezi mekanik, manyetik, su gücü, hava gücü, matematik ve optik gibi konularda onlarca deney alanı ile öğrencilerimiz bilimi yakından deneyimleme şansına sahip oldu. Bilim Merkezinde yapılan  sunumlar ile öğrencilerimiz elektrik ve gazın doğa üzerindeki etkilerini gözlemlerken, sanatın ve bilimin birçok ortak yönünü de keşfetti.

Avrupa’nın en büyük bilimsel araştırma müzesi olma özelliğine sahip olan Technorama’da öğrencilerimiz DNA izolasyon deneyini yaptı. Technorama Bilim Merkezi sonrası Zürih şehir turu gerçekleştirdiler ve Zürih Gölü, Grossmünter, Fraumünster, St. Peter Kirsche, Bahnhof gibi şehrin kimliğini gözler önüne sunan noktaları ziyaret ettiler.

İkinci gün, Bern şehrinde Einstein’ın müzeye dönüştürülmüş olan evine gittiler. Müze ev ziyaretinde Einstein’ın yaptığı çalışmaları konu edinen hayat hikâyesini anlatan kısa film izlediler. Müzeden ayrıldıktan sonra, öğrencilerimiz çikolatanın doğduğu yer olduğu düşünülen Cailler Ailesine ait Maison Cailler Çikolata Fabrikası’na geçitiler. Fabrikanın kuruluşu, kakao çekirdeklerinin yetiştirilme-toplanma ve çikolatanın bulunuş serüvenini anlatan gezi etkinliğine katıldılar. Günün devamında, Gruyers kasabası ve gravyer peyniri üretim fabrikasına geçtiler. Gravyer peyniri üretim fabrikasında öğrencilerimiz, dünyaca ünlü peynirleri tattılar. Sonrasında Lozan Anlaşmasının yapıldığı şehri ve oteli görmek üzere yola çıktılar. Öğrencilerimiz Lozan Anlaşmasının imzalandığı Beau Rivage Palace otelini ziyaret etti ve anlaşmanın imzalandığı salonu gördüler. Turun devamında, Montrö Meydanında Birleşmiş Milletler ve Kızılhaç binalarını, saat endüstrisinin merkezlerinden Cenevre’nin sembollerinden Çiçek Saatini (Flower Clock) ve şehrin mimari zenginliğini yakından gözlemlediler.

Üçüncü gün öğrencilerimiz, CERN Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’ndeydi. CERN’ün simgesi olan Globe’da; Universe of Particles sunumunda, evrenin oluşumunu anlatan 3 boyutlu bir sunum izlediler. CERN Microcosm Exhibition isimli sergi alanında ise CERN’ün kuruluşundan günümüze dek ortaya çıkmış buluşları incelediler. CERN’de görevli Türk bilim insanlarından, CERN’ün varlık sebebi, neler yaptığı ve hedefleri hakkında bilgi aldılar. Daha sonra Microcosmo bölümüne geçerek, CERN’ün tarihsel gelişimi hakkında ve süper iletken mıknatısların nasıl yapıldığı, elektrik alan ile protonların nasıl hızlandırıldığı, manyetik alan ile de nasıl yön verildiği ve Atlas detektörünün nasıl çalıştığı konularında bilgilendirme boardları ve tanıtım filmlerini izlediler. Bununla birlikte öğrencilerimiz CMS (Compact Muon Selenoid) dedektörünün özelliği en iç bölgesinde 3.85 Tesla kadar magnetik bir alan şiddetine sahip güçlü bir süperiletken mıknatıs olan, özellikle yeni fizik kanunlarına ait sinyalleri keşfetmek üzere (Higgs bozonu, süpersimetri, vs.) dizayn edilen detektörün yanına yerin 100 metre altına indiler. Burada bilim insanlarının sunumları eşliğinde küçük deneylerle duvarlardaki manyetik alanı deneyimlediler.

Dördüncü gün, Milano’ya yapılan seyahatte öğrencilerimizin ilk varış noktaları Leonardo Da Vinci Ulusal Bilim ve Teknoloji Müzesi oldu. Leonardo da Vinci Ulusal Bilim ve Teknoloji Müzesi, Avrupa mühendislik ve biliminin geçmişini ve bugününü vurgulayan ilgi çekici sergileri keşfetme imkânı sunarken fizik, mühendislik, astrofizik, sanat, gastronomi, simya ve kimyanın gelişim süreçlerini yakından gözlemlediler. Öğrencilerimiz bilim merkezinde İtalya’nın Enrico Toti Denizaltı, İtalya’da üretilen en hızlı lokomotif Buhar Motoru, Avrupa Uzay Ajansına ait Vega Başlatıcı, Ebe Schooner Pilot eğitim gemisi, dünyanın ilk elektrikli dolaylı ark çelik fırını Stassano Fırını, Sovyetler Birliği’nin Ay’a insan gönderme girişimi Krechet Sovyet Uzay Giysisi, Apollo 17’nin astronotları tarafından toplanan bir Şerefiye Kayası parçasını (Ay Taşı) gördü. İtalyan gaz taşıma ağını sürekli olarak izlemek için Snam Sevk Merkezinin operasyon odasında kullanılan elektronik bir cihaz Sinoptik Panel, Mars’taki araştırmasını gerçekleştirmek için kullanılan Giovanni V. Schiaparelli’nin Merz-Repsold Teleskobu gibi uzak ve yakın tarihe adını yazdırmış birçok tasarımla tanıştılar. Müze çıkışı öğrencilerimiz Milano panoramik turu yaptılar. Şehire değer katan La Galeria, Duomo di Milano, Castello Sforzesco, LA Scala, Vittorio Emanuelle, Leonardo Davinci Statue ve Via Montenapoleone’yi ziyaret ettiler.

Öğrencilerimiz gezinin son gününde Modena şehrindeki Ferrari Müzesine gitti. Müzede, geçmişten günümüze farklı Ferrari modellerini, F1 kupalarını ve en önemlisi Ferrari’nin inovasyona harcadığı enerjiyi yakından gördüler. Geri dönüş yoluna geçmeden önce, İtalya’nın Kızıl Şehri olarak bilinen Bologna şehrine uğradılar. Ortaçağ mimarisinin birçok örneğini gözlemlerken bir yandan da kızıl şehrin adının geldiği kırmızı tuğlalı mimarisini de incelediler.

Gezi sonrasında Tepeören Yerleşkesi öğrencimiz Erol Emre Gencer (10 B) gezi ile ilgili deneyimlerini şu şekilde ifade etti: “Bu gezi benim için çok önemli bir deneyim oldu. Hem çok eğlenceli, hem de çok bilgilendiriciydi. İsviçre ve İtalya’nın birçok önemli yerini gezdik ve gördük. CERN çok ilgi çekiciydi ve oradaki çalışanlar bize bir sürü yeni bilgiler öğrettiler. Fakat CERN ilgi çekici olsa da onun haricindeki yerler de çok ilginçti. Einstein’ın evinden Ferrari müzesine kadar her şey çok hoşuma gitti. Ayrıca bu tarz belirli konumlar dışında sadece ülkelerin doğasının ve yapılarının güzelliklerini görmek bile benim için çok zevkli bir tecrübe oldu. Umarım bir daha arkadaşlarımla böyle bir geziye gitme şansı bulurum çünkü gerçekten çok eğlendim.’’

Levent Yerleşkesi öğrencilerimizden Defne Diler (10 IB H) düşüncelerini, “Okulumuzun düzenlemiş olduğu CERN gezisi bana birçok şey kattı. Öncelikle hayatımda hiç gitmemiş olduğum İsviçre ve İtalya’yı görüp gezeceğim ve yedi yaşımdan beri gitme hayali kurduğum CERN’e gideceğim için çok heyecanlıydım. İlk gün İsviçre’deki Zürih Havaalanına indiğimde çok şaşırdım. Her yerde ağaçlar vardı, kalabalık değildi. Sakinliği ve doğayı çok önemseyen biri olarak bu iki özellik beni çok etkiledi. Gittiğimiz bütün şehirlerde tur rehberi tarihi eserler ve yapılarla alakalı anlatımlarda bulundu. Bu anlatımların sonrasında öğretmenlerimiz bize belirli bir süre aralığı verip şehri kendimiz keşfetmemiz, alışveriş yapmamız ve yemek yememiz için zaman tanıdı. Bu sayede arkadaşlarımla eğlenerek şehirleri gezme şansım oldu. Gezinin üçüncü günü CERN’e gittik. Giderken yolda çok heyecanlıydım, yıllardır hayalini kurduğum bir yere gidiyordum. Parçacık hızlandırıcısının yanına girmesek bile kapısına kadar gittik. Kapıya yaklaştıkça artan manyetik alandan dolayı birçok metal eşya manyetik alana doğru çekilmeye başladı, çok ilginç bir deneyimdi. Bütün gezi boyunca gezdiğimiz şehirlerden en çok Zürih’i ve gitmiş olduğumuz yerlerden de Cailler çikolata müzesini beğendim. Gezi boyunca hem birçok şey öğrendim hem de yeni arkadaşlar ve arkadaşlarımla uzun süre hatırlayacağımız anılar edindim.” şeklinde ifade etti.