Her iki yerleşkemizden ortaokul 7. sınıf öğrencilerimiz, 27 – 30 Mayıs tarihleri arasında İtalya’yı gezdi. Sosyal Bilgiler Bölümümüzün organize ettiği bu gezide Avrupa uygarlığının temellerini atan İtalya’yı ve Rönesans dönemini yakından tanıdılar. Güneyden kuzeye; Roma, Nemi Kasabası, Floransa, Sienna, Pisa ve Venedik şehirlerini gördüler.
Öğrencilerimiz, gezinin ilk gününde, sarayları, müzeleri, parkları, meydanları, tapınakları, kiliseleri, tiyatroları gibi birçok özelliğiyle dünyanın en çok ziyaretçi çeken şehirlerinden biri olan başkent Roma’yı gezdiler. İlk durak olan Roma Forumu hakkında bilgilendirme ve tanıtımın ardından dünyanın en büyük amfi tiyatrosu ve mimari açıdan en önemli eserlerinin başında yer alan Colosseum hakkında bilgi edindiler. Tarihi M.Ö. 72’ye dayanan ve gladyatör oyunlarının yapıldığı bu mimari şaheser, Konstantin Takı (Zafer Anıtı)’nın incelediler.
Ardından otobüsle küçük bir şehir turu yaparak Vatikan’a doğru yola çıktılar. Yolları üzerinde bulunan, Osmanlı şehzadesi Cem Sultan’ın da hapsedildiği Castel Sant Angelo’yu (Melekler Kalesi) görerek Vatikan’a ulaştılar. Kubbe planını Michelangelo’nun yaptığı Piazza di San Pietro (San Pietro Meydanı ve Bazilikası) görmeye değerdi. Öğrencilerimiz bu mimari eseri hayranlıkla inceledi. Vatikan gezisinin tamamlanmasının ardından; Meydanları, çeşmeleri ve anıtsal yapıları ile ünlü Roma’da, Piazza Novano (Novano Meydanı), Piazza di Spagna(İspanyol Merdivenleri), Fontana di Trevi (Aşıklar Çeşmesi), Victor Emanuelle II Anıtı, Piazza del Popolo (Popolo Meydanı) ve Piazza Venezia Meydanını gezdiler.
Öğrencilerimiz, Palatine ve Capitoline tepelerine yayılmış bir alanda bulunan kalıntılar aracılığıyla Roma uygarlığı hakkında bilgi sahibi oldu. Uzman rehberimizden Roma’nın kuruluş efsanelerini dinleyip, cumhuriyet ve imparatorluk dönemlerini dinlediler. Efsanevi Remus ve Romulus kardeşlerden, Sezar ve Neron’a kadar Roma denince akla gelen en ünlü isimlerle ilgili eserleri inceledikten sonra otele yerleşerek ilk günü tamamladılar.
İkinci gün, kuzeye Toscana bölgesinde bulunan Floransa şehrine gittiler. Floransa şehrine gelmeden önce durağımız Nemi Gölü’ne bakan, dağ çileklerinin lezzetiyle ve çilekli turtaları ile tanınan Nemi Kasabası oldu. Öğrencilerimiz sanki bir film setinde dolaşıyormuş gibi hareket ettikleri, gezerken tarihi soludukları, yeşilin huzurunu keşfettikleri ve çilekli turtaların lezzetine baktıkları keyifli anlar geçirerek kasabadan ayrıldılar ve Floransa’ya doğru yol aldılar.
Rönesans sanat ve mimarisinin kalbi olan Floransa’ya ulaştıklarında Arno Nehri boyunca yürüdüler, ünlü Floransa Kütüphanesi’nin yanından geçtiler ve Ponte Vecchio (Eski Köprü) manzarasını izleyerek merkeze ulaştılar. 14. yüzyıldan itibaren şehrin siyasi merkezi konumunda olan çok sayıda sanatsal ve mimari eseri bir arada barındıran Piazza della Signoria (Senyörler Meydanı)’ya ulaştılar. Bandinelli, Ammannati, Giambologna, Cellini, Michelangelo gibi sanatçıların eserleriyle donatılmış bu meydan tıpkı bir Açıkhava heykel müzesi niteliğindeydi.
Gezinin devamında öğrencilerimiz Floransa’ya geçtiler. Kubbe büyüklüğü ile inşa edildiği dönemde dünyada ilk sırada yer alan ve Brunelleschi tarafından inşa edilen Santa Maria del Fiore Katedrali bir Rönesans başyapıtıydı. İnşasına 13. yüzyılda başlanan katedral, 15. yüzyılda tamamlanmış ve yüzyıllara damga vurmuş olan bir eserdi. Hemen yanında yer alan Vaftizhane ise Michelangelo tarafından “Cennetin Kapısı” olarak adlandırılan altın kapısı ile meşhurdu. Gezimizin en önemli noktası, dünyanın en eski, en ünlü ve en çok ziyaret edilen müzelerinin başında yer alan Uffizi Galerisi oldu. Dünyaca ünlü sanat eserlerinin sergilendiği galeri, Rönesans dönemine damgasını vuran Medici ailesinin ofislerinden oluşmaktaydı. Müzeyi ziyaretinde öğrencilerimize uzman sanat tarihçisi, yazar ve profesyonel turizm rehberi Songül Çağlar ile iki rehber daha eşlik etti. Öğrencilerimiz, Boticelli’nin “Venüs’ün Doğuşu” ve “İlkbahar”, Titian’ın “Urbino Venüsü”, Rafaello’nun “Papa II. Julius”, Caravaggio’nun “Medusa” ve “Bacchus” Lippi’nin “İki Melek ve Madonna” gibi tablolarının yanında Lippi, Rembrant, Leonardo da Vinci, Michelangelo gibi sanatçıların birbirinden değerli eserlerini izleme fırsatı buldu. Rehberlerimiz, öğrencilerimizin eserlere gösterdiği ilgiden ve sahip oldukları bilgi birikiminden çok etkilendiğini belirterek, öğrencilerimize teşekkür etti. Öğrencilerimiz de Floransa’yı ve Uffizi Müzesi’ni gezme fırsatı buldukları için çok şanslı olduklarını ifade etti. Günü ise Hard Rock Cafe Floransa’da yedikleri akşam yemeği ile tamamladılar.
Üçüncü günün ilk durağı ise mimari ve mühendislik açısından dünyanın en önemli eserlerinden biri olan ve Toscana bölgesinde bulunan Pisa ve Siena şehirleri oldu. Bu şehirler gezinin üçüncü gününe damgasını vurdu. Toscana bölgesindeki köy ve kasabaların arasından geçerek Pisa şehrine ulaşıldı. Kulesiyle meşhur Pisa şehrinde; Piazza del Duomo, Piazza de Miracoli(Mucizeler Meydanı), Vaftizhane ve Katedral incelendi. Aslen katedrale ait bir çan kulesi olan, eğik yapısıyla tüm dünyadan ziyaretçilerin uğrak yeri olan Pisa Kulesi’nde öğrencilerimiz keyifli vakit geçirerek eğlenceli fotoğraflar çekme imkanı yakaladı. Fotoğraf çekiminin tamamlanması ile üzüm bağları ile süslenmiş yolların arasından geçtiler ve UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Sienna’ya ulaştılar. Etrüskler tarafından kurulan ve klasik bir Orta Çağ şehri olan Sienna kırmızı tuğlalı binaları ile oldukça dikkat çekiciydi. Sienna’da şifacılığı ile meşhur azizeye adanmış Basilica di San Domenico, Duoma (Şehrin en büyük Gotik Katedrali), Piazza del Duoma (Duomo Meydanı) ve Piazza del Campo’yu gezdiler. Sienna’nın “contrade” olarak adlandırılan 17 mahallesi ile bu mahalleler arasındaki rekabet ve işbirliğinin yüzyıllara damga vuran hikayeleri öğrencilerimizi büyüledi.
Gezimizin son gününde ise heyecan doruktaydı. Kuzeydoğu İtalya’da bulunan, birbirinden kanallarla ayrılan ve köprülerle bağlanan 118 adanın üzerine kurulu olan Venedik şehrine ulaşıldı. Şehir, kıyı şeridi boyunca uzanan Venedik Lagününde Po ve Pieva nehirlerinin deltaları arasına kurulu doğal güzelliği, mimarisi ve sanat eserleri ile öğrencilerimizi büyüledi. Rehberimiz bu şehir hakkında bilgi verirken bütünüyle Dünya Mirası Listesinde yer aldığını vurguladı. Şehrin dar sokaklarından geçerek Büyük Kanal, Rialto Köprüsü gezisi ve Venedik Gondol Turu gerçekleştirdiler. Gondol Turunun tamamlanmasından sonra İtalya’nın meşhur dondurmasının tattılar. Ardından Venedik’in dar ve tarih dolu sokaklarında kaybolarak San Marco Meydanı, San Marco Katedrali, Çan Kulesi, Dükler Sarayı, Son Bakış (Ahlar) Köprüsü ve kanallar gezisi ile turu tamamladılar.
Doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel yapısı ile İtalya gezisi, öğrencilerimiz için unutulmaz anılarla doldu. Kişisel, sosyal ve akademik pek çok beceriyle kültürel mirasa saygı, sürdürülebilir kalkınma ve turizm, kültürler arası farkındalıkları gelişti. Öğrencilerimiz bu geziden çok etkilendiklerini, yaşadıkları deneyimlerin kendileri için çok değerli olduğunu belirterek aşağıdaki görüşleri paylaştı:
“Yapılan İtalya gezisi arkadaşlarımla da konuştuğumuz gibi çok güzeldi. Bu gezi bize yeni insanlarla tanışmak ve arkadaşlarımızla çok güzel anılar biriktirmek için bir fırsat tanıdı. Gittiğimiz yerler çok güzeldi. Bu yerler hakkında verilen bilgiler de bizlere Rönesans tarihindeki sosyal, siyasi ve ekonomik alanları öğrenme ve anlama imkanı sağladı. Bu geziye katıldığım için çok mutluyum. Gerçekten çok iyi planlanmış bir geziydi. Bizlere hem bilgi hem de sosyalleşme açısından katkı sağladı. Umarım başka senelerde de böyle geziler düzenlenir.” Duru Yüksel ( Levent – 7H)
“İtalya gezisi çok keyifliydi. Kültürel yönden bizi çok geliştirdi. Derste işlediğimiz konuları, tarihe yön veren kişilerin eserlerini bizzat görmek beni çok heyecanlandırdı. Ayrıca arkadaşlara birlikte bu deneyimi yaşamak çok güzel ve değişik bir deneyimdi. Hem eğlendik, hem gezdik, hem yorulduk hem de İtalya’nın güzel lezzetlerini deneyimledik. Yoğun bir programımız vardı bu program bizi biraz yorsa da çok güzel zamanlar geçirdik. Her şey için çok ama çok teşekkürler.” Ayşe Defne Aykul (Levent – 7G)
“İtalya gezisi çok eğlenceliydi. Gezdiğimiz her yerde çok eğlendik, çok güzel yemekler ve tatlılar yedik. Tur rehberimiz Serkant abi de çok iyi bir rehberdi. Uffuzi Müzesi’ne bayıldım, çok etkileyici Rönesans eserleri vardı. Rehber eşliğinde her eseri dinlediğimiz, öğrendiğimiz bir gezi oldu. Nemi Kasabası ve çilekli turtaları enfesti. Göl kıyısında kurulmuş bu kasaba huzur vericiydi. Venedik, kanallar şehrinden çok etkilendim. Gondollar ile şehri gezmek çok güzel bir deneyimdi. Gezi boyunca çok şehir gezdik, çok yorulduk, çok eğlendik, çok güzel anılar biriktirdik.” Efe Engin (Tepeören – 7C)
“İtalya gezisi güzel, eğlenceli ve biraz yorucuydu. Tur sırasında öğrendiğimiz yeni bilgiler sonrası yapılan tahmin yarışmaları eğlenceliydi. Hediyelik eşya almak için gittiğimiz çarşıda insanların bize karşı davranışları çok iyiydi. Boşa giden vaktimiz olmadı ve verimli geçti. Uffuzi Müzesindeki resimler çok dikkatimi çekti, eserleri anlatan bir rehberin olması bence büyük bir imkandı, resimleri anlamamızı kolaylaştırdı. İtalyan yemeklerini, tatlılarını yemek için gittiğimiz yerler çok iyi seçilmişti. Venedik’teki Gondol turu deneyimi etkileyiciydi. İyi ki bu geziye katılmışım.” Zeynep Ada Koçyiğit (Tepeören – 7A)