Öğrencilerimiz, Dünya İnsan Hakları Günü’nde İklim Adaleti Atölyesindeydi

31

Levent Yerleşkemizde Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında, Felsefe Kulübü ve Çevre Kulübü öğrencilerimizin katıldığı “İklim Değişikliğine Hak Temelli Bir Yaklaşım: İklim Adaleti” atölyesi 11 Aralık Çarşamba günü Felsefe Kulübü sınıfında gerçekleşti.

Çevre Kulübü ve Felsefe Kulübü’ndeki öğrencilerimiz yıl boyunca birlikte bir proje çalışması yürütüyorlar. Öğrencilerimiz ,”İklim Değişikliğine Hak Temelli Bir Yaklaşım: İklim Adaleti” projesini çalışmasına ilk olarak küresel ısınma ve iklim değişikliği hakkında derin ve detaylı bilgi edinerek ve tartışarak başladı.

Bir İnsan Hakları Sorunu Olarak İklim Değişikliği

Projenin bu aşamasındaki atölye çalışmasında öğrencilerimiz, iklim değişikliğinin sonuçları ve insan hakları arasındaki bağlantıya odaklandı.

Öğrencilerimiz, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında, iklim değişikliğinin azaltılması, adaptasyonu ve finansmanı hakkında 2015’te imzalanan Paris İklim Anlaşması ve 10 Aralık 1948’de imzalanan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni inceledi.

İklim krizinin yarattığı sorunların hangi temel insan haklarıyla çeliştiğini tespit eden öğrencilerimiz, sorun yaşayan insanlarla empati kurmalarını sağlayacak bir etkinlik yürüterek hak temelli çözüm önerileri oluşturdu.

Projenin Amacı: Daha Bilinçli Dünya Vatandaşı Olmaya Teşvik

Çevre Kulübü ve Felsefe Kulübü öğrencilerimiz, yıl boyunca yürütecekleri projede, iklim adaletini farklı yönleriyle ele almaya devam edecek. Bu uzun soluklu proje, öğrencilerimizin, iklim değişikliği ve iklim adaleti konularında derinlemesine düşünmelerini sağlarken; aynı zamanda onları daha bilinçli dünya vatandaşları olmaya teşvik etmeyi hedefliyor.

İklim Adaleti Atölyesinin Aşamaları:

1. Aşama: Paris İklim Anlaşması’nın Maddeleri Arasında Teorik Köprüler Kurduk

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Paris İklim Anlaşması’nın maddelerini inceleyen öğrencilerimiz, bu iki anlaşmanın maddeleri arasında bağlantılar kurarak iklim değişikliğinin insan hakları üzerindeki etkilerini ve anlaşmaya imza atan tarafların sorumluluklarını tartıştı.
Bu aşamada öğrencilerimiz hak, adalet, sorumluluk ve dayanışma kavramlarını daha derinlemesine tartışma fırsatı buldu.

2. Aşama: Empatiyle Derinleştik

Rol oynama etkinliğiyle öğrencilerimiz, iklim değişikliğinden şu anda en çok etkilenen ve etkilenmesi ön görülen grupların yaşadığı ve yaşayabileceği zorlukları anlamaya çalıştı. Kırılgan ve dezavantajlı grupların rollerini üstlenen öğrencilerimiz, söz konusu grupların karşılaştığı zorlukları deneyimlerken; bir taraftan da karşı empati geliştirerek farkındalıklarını artırdı.
3. Aşama: Hak Temelli Çözümler Ürettik

Öğrencilerimiz gruplar halinde dünyanın farklı yerlerinde yaşayan insanların maruz kaldığı; temiz su krizi, adaletsizlik, göç ve mültecilik, sağlık sorunları gibi sorun örnekleri üzerinde çalıştı. İklim değişikliğinin insan hakları üzerindeki etkilerinin İnsan Hakları Beyannamesi’nin hangi maddeleriyle çeliştiğini tespit eden öğrencilerimiz çözüm önerilerini ele aldı.

Daha sonra temalarıyla ilgili bir slogan oluşturan öğrencilerimiz, atölye çalışmaları kapsamında Canva üzerinden yaratıcı posterler tasarladı ve Dünya İnsan Hakları Günü’ne dair güçlü mesajlar üretti.
4. Aşama: Örnek Durumlar

1.Senaryo: Bir köy, yıllardır çevresindeki dağlardan gelen kaynak suyuyla geçiniyordu. Ancak son beş yılda artan kuraklık nedeniyle yeraltı su seviyesi kritik derecede düştü. Köydeki insanlar içme suyu için komşu kasabalardan tankerle su taşımak zorunda kalıyor ve birçok aile bu suyun ücretini çok pahalı olduğu için karşılayamıyor. Su ihtiyacını ücretle karşılayamayan aileler, her gün suya erişim için 4 kilometre yürümek zorunda kalıyor. Bu durum, özellikle çocukların ve yaşlıların sağlık sorunlarını artırıyor.

2.Senaryo: Okyanus kıyısında bir ada olan Tanoa, yükselen deniz seviyeleri nedeniyle sular altında kalıyor. Bu nedenle ada halkı, evlerini terk edip daha büyük bir ülkeye göç etmek zorunda kaldı. Ancak gittikleri yerde, onlara vatandaşlık verilmediği için sağlık hizmetlerine ve eğitime erişim sağlayamıyorlar. İş bulmakta da zorluk çekiyorlar.

3.Senaryo: Bir şehirde, yaz aylarında sıcaklıklar olağanüstü artış gösteriyor. Bu durum, özellikle yaşlılar ve düşük gelirli mahallelerde yaşayan insanlar için ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor. Düşük gelirli mahallelerde klima kullanımı yaygın değil ve artan vakalar nedeniyle yerel hastaneler kapasitesini aştı.

4.Senaryo: Bir Batı ülkesindeki büyük fabrikalar, yıllardır atmosfere yüksek miktarda karbon salıyor. Bu durum, Afrika’daki küçük bir tarım ülkesinin yağış düzenini etkiliyor. Çiftçiler, iklimin değişmesi nedeniyle ürün alamıyor ve ülke gıda krizine giriyor. Ancak Batı ülkesi, karbon salınımını azaltmak için adım atmıyor ve sorumluluğu reddediyor.