Seçmeli Coğrafya dersini alan 11. sınıf öğrencilerimiz, çevresel farkındalık ve sosyal sorumluluk bilincini artırmak amacıyla 16-20 Aralık haftasında düzenlenen “Bilinçli Tüketim ve Sürdürülebilirlik” atölyesi büyük bir ilgiyle tamamladı.
Öğrencilerimiz, üretim, tüketim ve dağıtım süreçlerini mercek altına alarak sürdürülebilir bir dünya için yaratıcı çözümler geliştirdi.
Atölye Akışı ve Detayları
90 dakika süren atölyede, öğrencilerimiz önce günlük tüketim alışkanlıklarımızın çevresel ve sosyal etkilerini tartıştı. Daha sonra vaka analizleri yoluyla, üretim, tüketim ve dağıtım süreçlerinde karşılaşılan sorunlara odaklanan öğrencilerimiz, bu sorunlara yönelik sürdürülebilir çözümler ortaya attı.
Gruplara ayrılan öğrencilerimiz, her bir vaka için önce temel sorunları tespit etti ardından bireysel, toplumsal ve kurumsal çözüm önerileri sundu. Daha sonra bu önerilerin uygulanabilirliği üzerine tartışarak yaratıcı fikirler geliştirdi.
Atölye sonunda gerçekleştirilen grup sunumlarında, öğrencilerimiz hem eleştirel düşünme hem de iş birliği becerilerini sergileyerek önemli sonuçlara ulaştı.
Eğitimde Ekolojik Dönüşüm Vizyonu
Bu atölye, okulumuzun sürdürülebilir bir dünya için bilinçli bireyler yetiştirme hedefinin somut bir örneği oldu. Öğrencilerimizin çevresel ve sosyal sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri, geleceğe dair umutlarımızı artırdı.
Öğrencilerimiz küresel sorunlara çözüm odaklı yaklaşımlar geliştirmeye teşvik eden çalışmalar yapmaya devam edecekler.
Öğrencilerin Üzerinde Çalışma Yürüttükleri Vakalardan Bir Örnek:
VAKA 1
Sosyal medyanın bireyleri etkileme gücünü hepimiz biliyoruz. Sosyal medya üzerinden paylaşılan ürünlerin, insanların satın alma tutum ve davranışlarını etkileyerek artırdığı bir gerçektir. Artık reklam şirketleri doğrudan tüketiciye ulaşmak amacı ile ana akım medya yerine sosyal medya içerik üreticileri ile reklam anlaşmaları yapmaktadır. Bunun sebebi ürünü tüketecek kitleye doğrudan ulaşmak ve direkt satışını sağlamaktır.
Elif sosyal medyada ünlü fenomenleri takip eden 20’li yaşlarda bir bireydir. Aynı ay içinde bir kot pantolon marka ve modelinin tüm fenomenlerde olduğunu görünce pantolonu almak ister ve bütçesini bunun için uygun hale getirir. Fakat Elif bu pantolonun nasıl ve hangi koşullarda üretildiğinden haberdar değildir. Elif’in satın alma tutum ve davranışları, sadece ürünü pazarlayan sosyal medya içerik üreticilerine ve hazırlanan kombinlere hayranlık duyduğu için şekillenmiş, Elif pantolonu satın almaya odaklanmış ve sonunda satın almıştır.
Bir çevre örgütü bu kot pantolonu üreten, dünyada çok fazla mağazası bulunan hazır giyim firmasının çalışma koşullarını incelemeye başlar. İnsanların tükettiği hazır giyim ürünlerinin üretim, dağıtım ve tüketim aşamalarını incelemeye koyulur. Bununla ilgili detaylı araştırmalar yapmaya başlar.
Pantolonun üretilmesi için hangi ham maddeyi kullandıklarına bakıldığında pamuk olduğunu görürler. Pamuk ham maddesini hangi üretici ülkeden edindiklerine bakan çevre örgütü, ham madde olan pamuğun Hindistan’dan alındığını görür. Ancak Hindistan’a pamuk tarlalarına gidip yerinde inceleme yapmaya başladıklarında acı gerçekle karşılaşırlar. Pamuk tarlalarında çocuk işçiler ve düşük ücretlerle çalıştırılan kadın işçilerin olduğunu tespit ederler. Kadın işçiler erkeklere göre düşük ücret alırken; sendikal haklara da sahip değillerdir.
Hazır giyim firmasının ham maddeyi aldıktan sonra üretim aşamasını sürdürdükleri üretim atölyelerine gidilir. Burada da ürünlerin dikim ve boyama işlemleri yapılmaktadır. Özellikle boyama işlemi sırasında yoğun kimyasalların kullanıldığını ve bu kimyasalların hem insan sağlığına hem de doğaya geri dönülemez zararlar verdiğini gözlemlerler. Uzun süre bu kimyasallara maruz kalan işçilerin sağlıkları bozulmuş ve solunum sorunları ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda hazırlanmış olan reklam ve sosyal medya içerikleri tarafından ürünün tamamen doğal ve insan sağlığına zararsız olduğunu, yüzde 100 geri dönüştürülebilir olduğu üzerine sıkça duruluyordu. Sosyal medyada paylaşıldığı gibi idealize edilmiş hayatların ve koşulların tam tersinin hüküm sürdüğü bir süreç olduğu ortaya çıkmıştır. Ürünlerin tüketilmesi için dünya pazarına dağıtımının karayolları ile sağlandığı ve online teslimatların moto-kuryeler tarafından yapılması da karbon ayak izini artırmaktadır.
Elif ise almış olduğu pantolonla sosyal medyada fotoğraflarını paylaşırken; farkında olmadan sosyal eşitsizlikleri ve doğa tahribatını desteklemiş olur.
Elif bir gün çevre örgütünün, kendisinin satın aldığı pantolon markası ile ilgili araştırmalarını ve gerçekleri ortaya koyan belgeseline rastlamış ve dikkatini çeken belgeseli izlemeye koyulmuştur. Çocuk işçilerin, üretim atölyelerindeki kötü çalışma koşullarının ve sosyal eşitsizliklerin, gösterilen parıltılı reklam ve sosyal medya içeriklerinden ne kadar farklı olduğunu görmüştür. Bize yansıtılan ürünlerin üretiminde görev alan işçilerin hayatlarının arkasında çok büyük insan hakları ihlalleri olduğunu öğrendiğinde büyük bir farkındalık yaşar. Bu farkındalıkla birlikte Elif, daha adil ve sürdürülebilir moda tercihleri yapma kararı alır ve sosyal medyada bu konuda insanları bilgilendiren derin araştırmalarla içerikler hazırlamaya başlar.
Vaka 1- Elif ve Sosyal Medya Tüketim Kültürü Soruları:
- Sosyal medya fenomenlerinin tüketim alışkanlıklarımız üzerindeki etkileri nelerdir? Bu etkiyi azaltmak için bireysel olarak neler yapabiliriz?
- Pamuk tarlalarındaki işçilerin çalışma koşullarını iyileştirmek için hangi adımlar atılabilir?
- Üretim süreçlerinde kullanılan kimyasalların çevresel ve sağlık üzerindeki etkilerini azaltmak için şirketler hangi politikaları uygulamalıdır?
- Sosyal medyanın bilinçli tüketim alışkanlıkları oluşturulmasındaki rolü nasıl güçlendirilebilir?
- Bir tüketim ürününün sadece fiyatına ve görünüşüne bakmak, o ürün hakkında neleri görmemize engel olabilir?
- Bir ürünün “doğal” veya “çevre dostu” olarak etiketlenmesinin gerçekten ne anlama geldiğini nasıl sorgulayabiliriz?
- Sosyal medya etkisi olmadan, gerçek ihtiyaçlarımızı nasıl daha iyi belirleyebiliriz?
- Bir birey olarak, hızlı moda ve aşırı tüketim kültürü ile mücadele etmek için hangi adımları atmalıyız?