Terakki, çocukların sağlıklı büyümesini sağlamak, bütün gelişim alanlarını desteklemek, öz bakım becerileri kazanmalarına ve temel eğitime hazır olmalarına yardımcı olmak için düzenlediği “Veliler ve Eğitimciler Buluşuyor” adlı okul öncesi eğitim programının üçüncü konferansında 14 Mart Cumartesi günü Terakki Vakfı Kültür Merkezi K1’de Yrd. Doç. Dr. Tamer Ergin’i konuk etti. Konferans, “Bilişsel İşlemlerden Akademik Becerilere Yolculukta Eğitim Deneyimleri” ve “Düşünme Becerilerinden Akademik Becerilere Yolculukta Eğitim Deneyimleri” başlıklı iki oturumla gerçekleşti.
Ergin, eğitimcilere yönelik “Bilişsel İşlemlerden Akademik Becerilere Yolculukta Eğitim Deneyimleri” adlı ilk oturumunda akademik hayata hazırlık süreci olarak tanımlanan 4 – 6 yaş aralığındaki çocukların, bilişsel anlamda adım adım neleri başarmalarının beklendiği ve okul ortamında bu becerilerin nasıl desteklenebileceğini anlattı. Araştırma sonuçlarını sıkça paylaşan Ergin, psikopedagojik açıdan hazırlanması gereken okul öncesi eğitim programlarındaki önemli noktalara değindi. Etkinlikleri çocuklarla grupça deneyimlemenin, öğrenmenin kalıcı hale gelmesine yardımcı olduğunu dile getirdi.
Ebeveynlere ve öğretmenlere yönelik gerçekleşen “Düşünme Becerilerinden Akademik Becerilere Yolculukta Eğitim Deneyimleri” başlıklı ikinci oturumda ise Ergin, ilkokula hazırlık sürecinde anne babaların dikkat etmeleri gereken konuları paylaşırken sınıf ortamının bir laboratuvar olduğunu, asıl deneyimin yaşamsal alanda gerçekleştiğini vurguladı. Ergin’in konuşmasında ifade ettiği önemli noktalardan bazıları şunlardır:
- Eğitimsel ve yaşamsal deneyimlerimiz hangi konuda fazla ise o konuda hatırladıklarımız daha fazladır. Bu nedenle öğrenme sürecini dersler, ödevler ve gelecek yıllarda da testlerden ibaret görmemek gerekir. Öğrenme, hayatın her anında gerçekleşir.
- Çocukların hareket ihtiyacı olmakla birlikte belli bir süre pasif kalabilmeyi başarabilmelidirler. Sınıf ortamındaki aktif & pasif dengesini sağlayacak kişi öğretmendir.
- Öğrenilen bilginin %80’i, 2 saat içinde unutulur, bu nedenle ödevlerin düzenli yapılıyor olması önemlidir.
- Bir ödev 30-45 dakika aralığında bitiyor olmalıdır. Eğer uzuyorsa başka nedenler vardır.
- Akşam yemeğini anne babalarıyla yiyen çocukların kelime hazneleri, bakıcılarıyla yiyen çocuklara kıyasla %50 oranında daha zengindir!
- 8-9 yaşındaki çocuklardan “benim şimdi oyunu bırakıp ödevimi yapmam gerek” demelerini beklememek gerekir, bu durumda sınırı çizecek olan yetişkindir.
- Çocuklarla iletişimde “duygu, düşünce ve davranış” tanımlamalarına dengeli yer vermek, “dün, yarın” gibi zamansal tanımlamalar kullanmak dil ve ifade becerilerinin gelişmesi bakımından önemlidir.
Ergin, katılımcılarımızın sorularını cevapladıktan sonra konferans sona erdi.