Bize Verilmiş En Büyük Hediye 23 Nisan

3842

Levent Yerleşkemizden öğrencimiz Deniz Delen (8F), İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün “23 Nisan Benim Bayramım” konulu kompozisyon yarışmasında “Bize Verilmiş En Büyük Hediye 23 Nisan” yazısıyla ilçe ikincisi oldu.

Bize Verilmiş En Büyük Hediye 23 Nisan 

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı,

Sen en güzel bayram, yine geldin bahar çiçeklerinin güzel kokusu içinde.

Nisan’ın en güzel günü 23 Nisan,

Ulu Önderimiz Atatürk’ün biz çocuklara bıraktığı çok özel bir gün…

Ben 23 Nisan’ın bir bayram günü olduğunu dört yaşımda kreşe giderken öğrenmiştim. O zamanlar kreşteki öğretmenlerimiz 23 Nisan’da velilerimize yapacağımız gösteri için bizi hazırlıyordu. Bir sürü şarkılar öğreniyor, danslar ediyor, elimizden geldiğince 23 Nisan’la ilgili tiyatrolar hazırlıyorduk.23 Nisan’ı sadece çocukların eğlenmesine, oynamasına ortam hazırlayan sıradan bir gün zannediyordum.

Gün geçtikçe eğlenme amacıyla kutlanan bir gün olmaktan çıktı. Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşında Türk halkının ölümüne verdiği özgürlük mücadelesinin ülkem için önemini anlamaya başladım. Bir ulusun, bağımsızlığını elinde almak isteyenlere karşı verdiği onur mücadelesine yön veren kararların alındığı o ilk ve yüce meclisin varlığıdır bizi bugün özgür kılan. Atatürk’ün liderliğinde alınan kararlar ve açılan cepheler… Binlerce gözü yaşlı ananın, eli kınalı gelinlerin ve  binlerce  yetim çocuğun  23 Nisan’ıdır onu değerli yapan.

Önceleri TBMM’nin açılış günü olduğu için bayram olarak kutlanan 23 Nisan’ Atatürk, en çok güvendiği,yarınların teminatı gördüğü biz çocuklara armağan etmiştir.

Ulusal egemenliğimizi ebediyen korumak ve yaşatmak bizim görevimdir.  Bağımsızlığımıza, milli egemenliğimize sahip çıkmak zorundayız çünkü bu topraklarda binlerce kefensiz şehidimizin kanı var ve  o kanlarda da  geçmişten geleceğe taşımak zorunda olduğumuz altı yüz yıllık bir kültürün, soylu bir tarihin destanı var.

Bir ulusu ulus yapan temel değerler vardır.  Bu değerlerin varlığıyla bir ulus diğer ulustan ayrılır.

Yaşadığımız topraklar altı yüz yıllık bir kültüre sahiptir. Yıllarca aynı acılara göz  yaşı döktük. Aynı sevinçlerde birleştik. Gün oldu ağıtlar yaktık gidenlerin ardından, gün olduğu davul zurna çaldık sağ dönenlerin önünde. Farklı  şeyler düşünsek, farklı   inançta olsak,  farklı yaşama biçimlerini seçsek de hepimiz ortak değerlerde buluştuk. Buluşmayı öğrendik çünkü birbirimiz anlamak istemediğimiz zaman bizi bize düşman etmeye hazır yalancı dostlar gördük. Birinci Dünya Savaşı’nda tek başımıza kaldık. Atatürk’ümün liderliğinde yeniden dirildik, ölüme meydan okurken kimse  canını  düşünmedi. Yoklar var oldu inancımız karşısında.

Her dağın ardında bir destan yaratıldı, sonra yanık türküye dönüştü yaşananlar. Dilden dile akarken yepyeni bir Türkiye oluverdi 23 Nisan sabahı. Egemenlik sadece ve sadece milletin oldu. Söz hakkını eline aldı ve kararını verdi: ”Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.”

Özgürlük savaşının ardından bilim, sanat ve kültür alanında başlayan bir savaşın içindeyiz şimdi. Kanla kazanılan bir zaferi bilimsel gelişmelerle taçlandırmak bizim görevimiz. Ulusumuzu  medeniyet seviyesinin en üstüne çıkarmak için   elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Düşünen, soran, sorgulayan, deneyen toplum olmak göstereceğimiz kararlı çabaya bağlıdır.

Bizler Mustafa Kemallerin çocuklarıyız. Geçmişten geleceğe uzanan bir tarihin bekçileriyiz. Dünya tarihinde kutlanan tek çocuk bayramı olan 23 Nisan  bir ölümsüz sevda olup yüreklerde yaşayacaktır sonsuza kadar.

Deniz Delen (8F)