Benim için bir Terakki anısı yazmak o kadar da kolay değil, sorun bir tane anı bulmak değil elbette 26 yılda çok anı biriktirilir ama hangisine yer vermek, hangisini burada sizlerle buluşturmak benim için daha güzel olur bilemediğimden bu zorluk. Ama ben de Terakki’deki kendi kişisel yolculuğuma nasıl başladım oradan başlayayım, belki daha sonra kısa bir tarihsel yolculuk yapmak da iyi olabilir. Bu noktada büyük bir ailenin parçası olan bizlere, anılarımızı yeniden canlandırma ve sizlerle paylaşma fırsatı sunduğu için de İZ’e, İZ’i düşünen, üreten ve paylaşımda bulunan tüm aileye teşekkür etmek istiyorum.
Terakki özel bir yer benim için. 146 yıllık bir çınarın her mevsim yenilenen çatısı altında olmak güven veriyor bana. Dünden bugüne kökleri sağlam olan büyük bir ailenin parçası gibi hissettim hep bugüne kadar. Terakki kendi kişisel hikâyenizi yaratmış olma ve masada yer edindiğiniz duygusunu yaşamanızı sağlıyor. Bazen içsel olarak ve daha iyi olmak adına duygusal gelgitler yaşasam da, dışarıda Terakkili olmanın anlamı başka olmuştur benim için. Bunu ilk olarak 1998 yılında buraya iş görüşmesine geldiğimde hissetmiştim. İnsanın yeni işe girişi de, bir iş yerinden ayrılışı da heyecan verici ve önemli anlardandır, benim için de böyle olmuştu.
MEF Okulları’nda PDR birimi bölüm başkanıyken, Terakki’de çalışma fırsatı olduğunu duyup, başvurumu yaptığımda iş görüşmem oldukça etkilemişti beni. Alt kurul görüşmeleri, vaka analizleri, üst kurula çıkmak, müdürler ve koordinatörlerle tanışmak… Ve sonrasında Okullar Genel Müdürü Prof. Dr. Ali Baykal Hocam ile birkaç kez özel olarak görüşme yapma fırsatı bulmuş olmam, kendimi çok ama çok özel hissetmemi sağlamıştı. Terakki’nin ileriye dönük çalışmalarından biri olan bugünkü adıyla TÖGEM önceki adıyla TARGEM’in kuruluşu da o döneme denk gelir. Bugün de gördüğüm, Terakki ruhu demek, içerisinde bulunduğun dönemin ruhu neyi gerektiriyorsa onu yapmak demek.
Prof. Dr. Ziya Selçuk Hocam öğrenciler bazen öğretmenleri için de öğrenmek isterler demişti. Yıllar içerisinde Terakki’nin olduğu kadar, bizlerin de bu çatı altında önemli olduğumuzu hissettiren velilerimiz oldu. 1998 yılında Terakki’ye gelirken geldiğim okulda çocuğu okuyan İranlı, Azeri bir velim vardı, Nadir Eromi. Beni arayarak mümkünse oğlunu da Terakki’ye getirmek istediğini söylemişti, malum lise 3 yıldı o dönemde. Okulumuzun kabul sınavını başaran oğlu Omid Eromi, okulumuzda öğrenci oldu ve 2000 yılında Terakki’den mezun olarak Koç Üniversitesi İşletme Bölümü’ne yerleşti. İki yıl sonra diğer oğlu yani Omid’in kardeşi Emir Eromi de okulumuza geldi. O da, abisinin izinden giderek lisemizden mezun oldu. Ara ara görüştüğüm Omid, bu yıl ilkokula gidecek kızını mezun olduğu okula yani Terakki’ye vermek istediğini söylüyor. Burada vurgulamak istediğim, aslında yolu bir şekilde Terakki ile kesişen gençlerin, anne ve babaların bulmak istediğini bulduğu bir okul olmasıdır Terakki’nin. Kendi çocuklarının ya da torunlarının da bu kültürden geçmesini isteyecek kadar…
Size çocukluklarını Terakki’de yaşamış, yakın bir tarihte de mezun olmuş bir öğrencimizin velisinin biz öğretmenlerle ve Terakki ile ilgili dile getirdiği duyguyu alıntılarla paylaşmak isterim. Haziran 2022’de mezun olan öğrencimiz Nil Güzeltunç’un annesi Selda Güzeltunç, kızı ve ailesi adına gönderdiği teşekkür e-postasının bir bölümünde şöyle yazmıştı.
Merhaba,
… Terakki’de okuyan bir çocuğun annesi olmak büyük bir sorumluluktu doğrusu…
Sizler daima… bazen bir anne-baba bazen bir abi-abla oldunuz…
Hocam… Şişli Terakki’nin en büyük gücü siz öğretmenleridir…
Okulumuzdan… Şişli Terakki mezunu bir çocuğun anne-babası olmaktan gurur duyuyoruz…
Pek çok uzak-yakın anıdan, özellikle de İZ bırakan anılardan birini sizlerle paylaşmak istedim.
Terakki kelime anlamıyla ilerleme demektir. Anlamı gibi dünden bugüne, bugünden yarına, daima ve hep “Terakki” olacaktır.
Alpaslan Dartan
Lise ve Fen Lisesi Müdür Yardımcısı
