Günümüzde ölçme ve değerlendirme süreçleri, eğitim kurumlarının kalite güvencesi ve öğrenci başarısının nesnel bir şekilde ölçülmesi açısından kritik bir unsur haline gelmiştir. Bu bağlamda, dil eğitiminde değerlendirme kriterlerinin tutarlı ve güvenilir bir şekilde uygulanması, hem öğrencilerin dil gelişimlerinin adil bir şekilde ölçülmesi hem de eğitim programlarının etkinliğinin sürekli olarak izlenmesi açısından önem arz etmektedir (Weigle, 2002).
Dil eğitiminde değerlendirme, özellikle konuşma ve yazma becerileri gibi öznel değerlendirme gerektiren alanlarda, rubriklerin doğru ve tutarlı bir şekilde kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla, eğitmenlerin değerlendirme kriterleri konusunda görüş birliğine varması ve ortak bir standardizasyon oluşturması, ölçme-değerlendirme sisteminin güvenilirliğini artıran temel bir unsurdur (Bachman & Palmer, 2010). Bu noktada, kalibrasyon eğitimleri, eğitmenlerin rubrikleri doğru bir şekilde yorumlamaları ve uygulamaları için kritik bir rol oynamakta olup, değerlendirme sürecinin nesnelliğini ve tutarlılığını sağlamaya yönelik bir strateji olarak ele alınmaktadır.
CEFR (Common European Framework of Reference for Languages) gibi uluslararası standartlara dayalı değerlendirme sistemlerinde, eğitimcilerin konuşma ve yazma becerilerine ilişkin ortak beklentiler geliştirmesi, öğrenci performanslarının değerlendirilmesinde farklılıkların minimize edilmesini sağlamakta ve nesnelliği artırmaktadır (Council of Europe, 2020). Ancak, çeşitli araştırmalar, değerlendirme yapan eğitmenler arasında puanlamada belirli derecede farklılıkların meydana gelebileceğini ve bu farklılıkların, öznellik kaynaklı değişkenler yaratabileceğini vurgulamıştır (Lumley, 2005). Bu nedenle, eğitmenler arasında rubrik kullanımının tutarlı hale getirilmesi için sürekli olarak kalibrasyon çalışmalarının gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Kalibrasyon eğitimleri, öğretmenlerin rubrikler üzerinde ortak bir anlayışa sahip olmalarını sağlamakta ve değerlendirme sürecinde tutarlılığın korunmasına katkı sunmaktadır. Özellikle konuşma ve yazma gibi becerilerde, rubriklerin belirli kriterler doğrultusunda uygulanmasını sağlamak, öğrenciler arasında adaletin tesis edilmesi ve eğitim kalitesinin güvence altına alınması açısından büyük önem taşımaktadır (Hamp-Lyons, 1991).
Ayrıca, kalibrasyon eğitimlerinin yalnızca rubriklerin uygulanması konusunda değil, aynı zamanda eğitimcilerin eğitimsel değerlendirme konusunda mesleki gelişimlerine de katkı sunduğu belirtilmektedir. Alan yazın, sürekli mesleki gelişimin ve paydaşlar arasında görüş birliğini sağlayan uygulamaların, eğitim sistemlerinin etkinliğini artırdığını ve böylelikle hem öğrenciler hem de eğitimciler için daha sağlıklı bir öğrenme ortamı oluşturduğunu vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, kalibrasyon eğitimleri, dil eğitiminde nesnel ve tutarlı bir değerlendirme sisteminin inşa edilmesi için temel bir unsurdur. Eğitmenlerin rubrikler üzerinde görüş birliğine varmış olmaları, hem eğitim kalitesini yükseltmekte hem de öğrenme süreçlerinde adalet ve şeffaflık ilkesinin korunmasını sağlamaktadır. Bu nedenle, eğitim kurumlarının kalibrasyon eğitimlerine yönelik sürekli programlar geliştirmesi, akademik başarın ölçülmesi ve eğitim süreçlerinin kalitesinin artırılması açısından kritik bir adım olacaktır.
Bu bağlamda, Terakki yabancı dil eğitiminin kalite güvencesini sağlamak ve ölçme-değerlendirme süreçlerinde tutarlılığı artırmak amacıyla Hazırlık Sınıfı Beceri Değerlendirme Sınavı İngilizce Konuşma ve Yazma Bölümleri Kalibrasyonu Eğitimi gerçekleştirilmiştir. 5 Şubat Çarşamba günü çevrimiçi, 8 Şubat Cumartesi günü ise yüz yüze olmak üzere iki oturum halinde düzenlenen eğitimlerde, öğretmenler CEFR B1 seviyesindeki konuşma ve yazma becerilerine yönelik değerlendirme kriterlerini uygulamalı çalışmalarla pekiştirmiştir. Bu tür kalibrasyon eğitimleri, rubrik kullanımında ortak anlayış geliştirilmesine katkı sağlayarak değerlendirme sürecinin güvenilirliğini artırmakta ve eğitim kalitesini desteklemektedir.
Burcu Çubukçu
ELT Akademik Uzman
Terakki Vakfı Okulları