İlkokul Öğrencilerimizle Sanata Dair…

1324

Her iki yerleşkemizden ilkokul 3. sınıf öğrencilerimiz, IBPYP “Kendimizi İfade Etme Yollarımız” disiplinler üstü teması kapsamında Kasım – Ocak aylarında çeşitli sanat çalışmaları yaptı, sanatçılarla söyleşiler gerçekleştirdi.

Kağıt Kullanmadan Portre Çalışması Nasıl Yapabiliriz?

Öğrencilerimiz öncelikle, Görsel Sanatlar dersinde “İnsanlar, hedeflerini kişisel özelliklerinden ve sosyal çevreden etkilenerek belirler.” ana fikrinin içindeki “Sosyal etkileşim’’ sorgulama hattını portre çalışması yaparak sorguladılar.

Çalışmanın uygulama aşamasında farklı bir yöntem kurgulanarak pandemi sürecinde öğrencilerimizin sınıf ortamlarında kullanmış oldukları kişisel masalarındaki koruyucu pleksi yüzeyi çalışmanın ana malzemesine dönüştürüldü. Ardından öğrencilerimizin “Kağıt kullanmadan portre çalışması nasıl yapabiliriz?” sorusundan yola çıkarak sınıf içinde gözlem yapmaları ve pleksi malzemesine ulaşmaları sağlandı.

Süreçte her öğrencimiz, pleksinin arkasında oturan arkadaşının portresini resimleyerek çalışmasını tamamladı. Öğrencilerimizin keyif alarak yürüttüğü bu çalışma, aynı zamanda yaşamsal alanlarında kullandıkları materyalleri, kendilerini sanat yoluyla ifade etmede bir araca dönüştürülebildiklerini de deneyimledikleri bir çalışma haline geldi.

Sanatçılar Konuğumuz Oldu

Daha sonra öğrencilerimiz, “Sanat yoluyla kendimizi ifade etmede ses ve ışığın rolü vardır.” ana fikrinden yola çıkarak düzenlenen söyleşilerde Ressam İsmail Tetikçi, Tiyatro ve Seslendirme Sanatçısı Tarkan Koç, Ressam ve Sanat Ekonomisti Ebru Ceylan, Fotoğraf Sanatçısı Murat Düzyol, Ressam ve Krigami Sanatçısı Melike Kılıç’la buluştular.

Bu söyleşilerde konuklarımız, öğrencilerimize kariyer yolculuklarını, kendilerini ifade ederken ilgilendikleri sanat disiplinini nasıl kullandıklarını anlattı.

Ressam İsmail Tetikçi, resimlerinde genellikle hangi duygu üzerinde yoğunlaştığını, bir resim çizerken nelere dikkat ettiğini, ışığı nasıl kullandığını aktardı. Tiyatro ve Seslendirme Sanatçısı Tarkan Koç, oyunculuk ve film seslendirmedeki deneyimlerini paylaşırken, seslendirmeyle ilgili teknik konulara da değindi. Öğrencilerimiz, oyunculuk ve seslendirme sanatçılığının püf noktalarını öğrenmenin yanı sıra, ses ve sanat arasında nasıl bir bağlantı olduğunu, dublaj ile seslendirmenin farkını gördüler. Ayrıca sanatçının, seslendirdiği filmlerden paylaştığı anekdotlarla öğrencilerimiz keyifli dakikalar geçirdiler. Ressam ve Sanat Ekonomisti Ebru Ceylan, resimleri ve “Samsara Multidisipliner Sanat Deneyimi” projesi hakkında bilgi verdi. Böylece öğrencilerimiz Ceylan’ın “Samsara” adlı projesiyle resim, dans, müzik, fotoğraf, sinema ve edebiyatın nasıl bir araya getirilerek sanata farklı bir bakış açısı kazandırılmaya çalışıldığını, öncesinde 5 yıl süren derin bir bilimsel araştırmanın yapılmasıyla ortaya çıktığını öğrendiler.

Fotoğraf Sanatçısı Murat Düzyol, fotoğraf kelimesinin nasıl ortaya çıktığını, ışığın fotoğraf sanatındaki önemini ve fotoğraf çekerken nelere dikkat edilmesi gerektiğini, fotoğraf ve yaratıcı fotoğraf arasındaki farkları açıkladı. Öğrencilerimiz, sanatçının tanınmış fotoğraflarının yanı sıra çektiği belgesel ve kısa filmlerle ilgili de bilgi sahibi oldular. Ressam ve Krigami Sanatçısı Melike Kılıç, kendini sanat üretiminde bulunmaya yönlendiren duygu ve düşüncelerin neler olduğunu, çevresinde gördüğü yaşantıların, eşyaların ve doğanın eserlerinde nasıl yer aldığını paylaştı. Eserlerinden örnekler gösterdikten sonra birlikte eserlerin oluşma aşamaları ve eserlerin üzerindeki ışığın etkisini incelediler. Işığın değişkenliği ve hissettirdiği duyguları konuştular, nasıl yeni yöntemler keşfedilebilir üzerine sohbet ettiler.

Öğrencilerimiz söyleşilerde kendi sorularını da ileterek sanatçıları daha yakından tanıma fırsatı elde ettiler.

Her Sınıf Kendi Sahnesini Tasarladı

Son olarak, Görsel Sanatlar dersinde Disney’in 2000 yılı yapımı, animasyon müzikal türü olan Fantasia filminden bir sahneyi izleyen öğrencilerimiz, sanatta ışığın ve sesin rolü hakkında sohbet ettiler. Sonrasında her öğrencimiz, yaptığı bireysel deniz canlısı resmini, ışığın geçirgenliğini de kullanabileceği poşet üzerine yapıştırdı. Bireysel çalışmanın keyifli bir grup çalışmasıyla bir araya gelmesi sağlanarak, her sınıf kendi sahnesini tasarlamış oldu.

Sergileme alanı olarak, her sınıfın kendi bulduğu fikirler doğrultusunda; ışığın etkisini görmek üzere, bazı sınıflarda tavan aydınlatmasına yerleştirdiğimiz çalışmalar, bazı sınıflarda pencerelerde yerini aldı.