Lise Öğrencilerimiz, “Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı’nın Hikâyesi” Söyleşisindeydi

402

Her iki yerleşkemizde 11. sınıf öğrencilerimiz, “Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı’nın Hikâyesi” söyleşisine katıldı. Söyleşi Tepeören Yerleşkemizde 12 Mart Salı, Levent Yerleşkemizde 15 Mart Cuma günü gerçekleştirildi.

Okulumuzun eski tarih öğretmeni de olan Tarihçi Dr. Alişan Akpınar’ın katılımıyla gerçekleşen söyleşide öğrencilerimiz, dönemin değişen koşulları içinde, kendi döneminin bir aydını olarak Mehmet Akif Ersoy’un ve İstiklal Marşı’nın hikâyesiyle tanışma fırsatı buldu.

Alişan Akpınar öncelikle bu konuda bir konuşma hazırlayacağı zaman etrafındaki birçok insana Mehmet Akif Ersoy hakkında ne bildiklerini sorduğunu, herkesin sadece İstiklal Marşı’nın sözlerinin yazarı olarak tanıdığını, ancak başka hiç bilgiye sahip olmadığını belirterek başladı. “Biz anne babalarımızın değil, dönemimizin çocuğuyuz” sözünü hatırlatarak, Ersoy’un hayat hikâyesinin tam da Osmanlı’nın son ve Cumhuriyet’in ilk dönemlerini göz önünde bulundurarak anlaşılabileceğini ifade etti.

Mehmet Akif Ersoy’un doğduğu dönemden; 19. yüzyıl sonlarında önce büyük bir ekonomik buhran, ardından Osmanlı-Rus Savaşı ve Rus işgalinin yaşanmasından, Balkanlar’ın Osmanlı’dan kopmasıyla ülkenin dağılmasını önlemek üzere ortaya çıkan farklı düşünce akımlarından bahsetti. Ardından, Osmanlı modernizasyon sürecinde Batılı eğitimin verdiği formasyonu açıklayarak, Mehmet Akif Ersoy’un eğitim hayatından bahsetti, onun dini kimliğini ve bunun yanında modernist kimliği benimsemesini açıkladı.

Milli Mücadele yıllarında Büyük Millet Meclisi’nde mebus olduğunu, aynı zamanda köy köy dolaşarak Milli Mücadele’yi halka anlatma misyonunu üstlendiğini örneklerle anlattı. Milli Mücadele yıllarında İstiklal Marşı’na neden ihtiyaç duyulduğunu açıklayarak marşın sözleri için yapılan yarışmaya Mehmet Akif Ersoy’un aslında katılmadığını, daha sonra ısrar üzerine katıldığını ve şiirin en beğenilen şiir olduğunu, 1930’lu yıllarda bestesi değiştirilmesine rağmen sözlerinin değiştirilmediğini ifade etti. İstiklal Marşı’nın hikâyesini, Ersoy’un tutumunu da içerecek şekilde detaylı aktaran Akpınar, Ersoy’un çalkantılı ve değişken dönemlerde nasıl bir aydın tavrı ortaya koyduğunu vurguladı.