Her 10 Kasım’da olduğu gibi tüm öğrencilerimiz, öğretmenlerimizle saat: 09.05’de Atamızın huzurunda saygı duruşundaydı. Ardından 10 Kasım Atatürk’ü Anma Programımız okul müdürlerimizin konuşmasıyla başladı, öğretmen ve öğrenci konuşmaları ve müzik icrasıyla sürdü. Anma programının hemen ardından, tüm ortaokul ve lise öğrencilerimiz Özden İnönü Toker’in “Atatürk’le Hatıralar” adlı konuşmasını dinledi.
Etkinliğimiz, Levent Yerleşkemizde Fen Lisesi 11A sınıfı öğrencimiz İpek Ünlühan’ın, Tepeören Yerleşkemizde,11B sınıfı öğrencimiz Bartu Günal’ın konuğumuzu tanıttığı sunumla başladı. Ardından söz, konuğumuzdaydı.
Özden İnönü Toker, Milli Mücadele liderlerinden, Atatürk’ün yakın çalışma arkadaşı, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün kızı. İsmet İnönü’nün anısını yaşatmak ve özellikle Atatürk Cumhuriyetinin devrimlerini, başarılarını genç kuşaklarla paylaşmak üzere 1983 yılında kurulan İnönü Vakfının Başkanı.
Konuğumuz 91 yaşında, neredeyse Cumhuriyet’le yaşıt. Konuşmasına, Terakkili gençlerle bir araya gelmenin onu çok mutlu ettiğini belirterek başladı. Kendisine daha önce öğrencilerimizin göndermiş olduğu soruları dikkate alarak hazırladığı konuşmasında önce kendisini tanıttı. Cumhuriyet’in ilk on yılında doğmuş bir çocuk olarak, hem Atatürk’ü tanıma ve sevme fırsatına sahip olduğunu, hem de onu kaybetmenin acısını yaşayan bir çocuk olduğunu vurguladı.
İsmet İnönü’nün Cumhuriyet kurulduğundan itibaren Çankaya’da Atatürk’le komşu olduklarını ve hayatının ilk on yılında Atatürk’le ilgili anılarını anlattı. İsmini Atatürk’ün koyduğunu söyleyen konuğumuz çocukken, hayalinde iki farklı Atatürk’ün şekillenmeye başladığını belirterek, birincisini “bizimle, çocuklarla olan Atatürk”, diğerini de “Pembe Köşk’teki akademik yemeklerdeki Atatürk” olarak tanımladı. Konuğumuz, her iki Atatürk’e dair anılarını anlatırken çok duygulandı. Atatürk’ün etrafındaki çocuklara verdiği öğütlerde hep çalışmaları, okumaları, hurafelere inanmamaları ve bilime güvenmeleri gerektiğini söylediğini belirtti. Onlara devrimleri ve devrimlerin felsefesini anlattığını söyleyen konuğumuz, kadın haklarından harf devrimine Atatürk’ten neler duyduğunu paylaştı. “Hayatta en hakiki mürşit ilim olacaktı, hayalleriniz olacaktı ve onları gerçekleştirecektiniz” dedikten sonra aynı öğütleri Terakkili öğrencilere verdi.
İsmet İnönü ve Atatürk’ün tanışmalarını, çalışma arkadaşlıklarını ve dostluklarını aktaran Özden İnönü Toker, Harp Okulu’ndan mezun olduklarında babasının Atatürk’ü hatırladığını, ama aralarındaki dostluğun daha sonra, 1916 yılında, Birinci Dünya Savaşı sırasında, Atatürk Osmanlı ordusunda 2. Ordu Komutanı olarak Diyarbakır’dayken, Albay İsmet Bey’in de aynı yere tayininin çıkmasıyla başladığını söyledi. Mustafa Kemal Paşa’nın babası hakkında verdiği sicili de öğrencilerle paylaştı.
Kurtuluş Savaşı ve Lozan Konferansı sürecinden de bahseden konuğumuz, “ne zaman güveneceği bir kişiye ihtiyaç duysa babamı bulmuş getirmiş” diyen konuğumuz, Atatürk’ün babasını ilk kurmay başkanı, ilk başbakanı yaptığını ve Atatürk’ten sonra da İnönü’nün ikinci cumhurbaşkanı olduğunu belirtti.
Daha sonra, Pembe Köşk’teki yemeklerde karşılaştığı Atatürk’ü anlatan Özden İnönü Toker, Atatürk’ün küçük olmalarına rağmen Ülkü ve kendisini de birkaç kez sofraya oturttuğunu ve konuşmaları dinlediklerini söyledikten sonra, bu sofraların kendisi için büyük bir eğitim yuvası olduğunu, orada dinlediklerini hiçbir zaman unutamadığını ifade etti. Sonraları Atatürk’ün neden iki küçük çocuğu sofrasına oturtmak istediğini çok düşündüğünü, hatta bu konuda sorular da aldığını söyleyen konuğumuz, cevabı bulduğunu belirtti ve şöyle dedi: “İşte beni Atatürk oraya oturtmuş ki, aradan 83 sene geçtikten sonra da, ben size, buraya gelip bunları böyle anlatayım diye.”
Bu yemeklerden birinde, sofrada eğitim konuşulurken Atatürk’ün kendisine büyüyünce ne olmak istediğini sorduğunu, kendisinin de öğretmen olmak istediğini söyleyince, bunun çok hoşuna gittiğini ve şöyle dediğini belirtti: “iyi öğretmen ve öğrencilere çok ihtiyacımız var, asıl bundan sonra daha çok ihtiyacımız var, daha yapılacak çok işimiz var”. Ardından, yine aynı mesajı bu sefer kendisi öğrencilerimize verdi.
Son olarak Atatürk’ün ölümüne ve babasının ikinci cumhurbaşkanı olmasına dair anılarını aktaran Özden İnönü Toker, sözlerini Terakkili öğrencilerle bir araya gelmenin kendisini çok mutlu ettiğini paylaşarak bitirdi.