Her iki yerleşkemizdeki 5. sınıf öğrencilerimiz, 10-13 Şubat 2024 tarihlerinde ders kazanımları kapsamında Arkeolog ve Müze Eğitmeni Yeliz Çetindağ Kuşan ile birlikte İstanbul Arkeoloji Müzeleri gezisine katıldı.
Gezi, “Ortak Mirasımız Ünitesi” kazanımlarına paralel olarak geçmişten günümüze ulaşan kültürel varlıkların örneklerini incelemek, arkeoloji bilimini tanımak, bilinçli bir şekilde müze gezme kültürü edinmek amaçlarıyla gerçekleşti.
Müze Eğitiminin İlk Adımı: “Karga Feramuz’un Aşkı”
Müze eğitimi etkinliklerimizin ilk adımı olarak Nazlı Eray tarafından kaleme alınmış ve İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde geçen “Karga Feramuz’un Aşkı” adlı kitap okundu. Yaratıcı okuma tekniği ile kitap incelemesi yapılarak kitap tüm ayrıntıları ile ele alındı.
Müze Eğitiminin İkinci Adımı: İnteraktif Söyleşi
İkinci adım olarak Arkeolog ve Müze Eğitmeni Yeliz Çetindağ tarafından her iki yerleşkemizde interaktif söyleşi gerçekleştirildi.
Müze Eğitiminin Son Adımı: Arkeoloji Müzeleri Gezisi
Üçüncü adımda Yeliz Çetindağ ve sosyal bilgiler öğretmenlerimizin rehberliğindeki gezi, müze kurucusu Osman Hamdi Bey’in biyografisi ve yaptığı çalışmalar hakkında kısa bilgi paylaşımının ardından, sergi salonlarının önceden belirlenmiş rota doğrultusunda gezilmesiyle tamamlandı.
Öğrencilerimiz İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde “Sidon Kral Nekropolü”, “Antik Çağ Heykeltıraşlığı”, “Truva Antik Kenti” ve “Hazine” bölümü sergi salonlarını büyük bir merak ve ilgi ile keşfetti.
“Sidon Kral Nekropolü” bölümünde öğrencilerimiz, Osmanlı Devleti dönemindeki ilk arkeolojik kazıların nasıl başladığını, lahitlerin sanatsal yönünü ve hikayelerini öğrenerek; İskender Lahdi, Ağlayan Kadınlar Lahdi gibi önemli eserleri yakından inceleme şansını yakaladı.
Yunan ve Roma Dönemine ait heykeltıraşlık sanatının tüm evrelerini gözler önüne seren heykel koleksiyonu, mitolojiye ilgi duyan öğrencilerimiz için oldukça ilgi çekiciydi. İlk Çağ’ın mitolojik tanrı ve tanrıçalarının heykellerini, dönemin özelliklerini ve sanatını yansıtan eserleri büyük bir ilgi ile gözlemleyen öğrencilerimiz, Yeliz Çetindağ’ın mitolojik öykü anlatımlarıyla da bilgilendi. Öğrencilerimiz Yunan mitolojisi odaklı atölye çalışmasında öğrendikleri tanrı ve tanrıça heykellerini müze içerisinde keşfetme deneyimini yaşadı.
“Çağlar Boyu Anadolu ve Truva Antik Kenti” sergi salonunda öğrencilerimiz, arkeolojik kazıların nasıl yapıldığını, kaçak kazıların yol açtığı zararları ve arkeoloji biliminin temel özelliklerini öğrendi. Bu bölümde yer alan Truva Antik Kenti ile ilgili görselleri de inceleyen öğrencilerimiz; “Hazine” bölümünde yer alan altın taçlar, değerli takılar, sikke, mühür, nişan ve madalyaları büyük bir merakla inceledi.
Arkeolojik Kazı Alanı Canlandırması İlgi Çekti
Çağın yeniliklerine uygun olarak çocuklar için tasarlanan “Dijital Kazı Alanında” öğrencilerimiz, arkeolojik eser bulma deneyimini eğlenerek yaşadı. Buldukları eserleri yorumlayan öğrencilerimiz diğer eserlerle ilişkilendirme becerisi de geliştirdi.
Öğrencilerimiz gezi rotaları doğrultusunda bir yandan müzedeki tarihi eserler hakkında bilgi edinirken, bir yandan da rotalarına paralel hazırlanan online gezi formunda yer alan soruların cevaplarını aradı.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri Gezisi ile öğrencilerimiz, sanatsal bakış açısı, kültürel mirasa duyarlılık, zaman ve kronolojiyi algılama becerilerini geliştirirken; müzecilik, sergileme, tarihlendirme kavramlarını yerinde öğrendi.
Gezi sonrası yapılan değerlendirmede öğrencilerimiz deneyimlerini şöyle ifade etti:
“Gezide en çok Truva Antik Kenti animasyonu, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Hazine bölümündeki altın takılar, eski paralar bölümündeki sikkeler dikkatimi çekti. Sosyal Bilgiler dersinde öğrendiğimiz bilgilerle karşılaşmak oldukça etkileyiciydi. Çok severek okuduğum ‘Karga Feramuz’un Aşkı’ kitabındaki kahramanların birçoğunu müzede görmek çok heyecan vericiydi.”
Levent Yerleşkesinden Cemre Güven (5D)
“Daha önce de gitmiş olduğum İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne bu sefer müze eğitimcisi rehberliğinde, öğretmenlerim ve arkadaşlarımla gitmek çok daha keyifliydi. Mitolojik öyküler çok dikkatimi çekti. Çocuklar için hazırlanan ‘Dijital Kazı Alanı’ çok eğlenceliydi.”
Levent Yerleşkesinden Sani Öztovi (5B)
“Bugün İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne düzenlenen gezide bize daha önceden belirtilen her kurala uyarak çok güzel bir deneyim yaşadık. Yoldayken İstanbul’un güzel manzarasını seyrettik. Müze gerçekten çok büyüktü, daha önce hiç görmediğim eserler gördüm, daha önce duymadığım hikayeler duydum. Özellikle ilgimi çeken eser, sağlığı temsil eden Asklepios heykeliydi. Asklepios Apollon’un oğludur. Kendisinin bir kliniği vardı fakat şu an sular altında kaldı. Mitolojiyi sevdiğim için bu hikayeleri de çok sevdim. Ardından İskelet ve İskender Lahdi’ni gördüm. Ayrıntıları çok dikkatimi çekti. Düşünsenize Ağlayan Kadınlar Lahdi’nde olduğu gibi ağladığınız için karşılığında para alıyorsunuz? Çok ilginç geldi bunlar bana. Bu geziyi çok sevdim umarım diğer gezileri de bu gezi kadar severim.”
Tepeören Yerleşkesinden Fatih Yanar (5A)
“11 Şubat Salı günü okulumdaki beşinci sınıflar ile İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne gittim. Bu müzede gördüğümüz eserler ilgi çekici oldukları kadar değerliydiler. Bence gördüğümüz eserlerden en güzel olanlarından biri bereket ve bolluk tanrıçasıydı. Müzedeki kurallardan biri olan eserlere dokunmama kuralı, üst katta bulunan dokunmatik bir masada geçerli değildi. Bu masadaki eserleri parmağınız ile elektronik masayı kazarak buluyor ve onlarla alakalı bilgileri görüyordunuz. Ben Arkeoloji Müzesi’ni çok sevdim ve size de bu müzeyi gezmenizi kesinlikle öneririm. Umarım benim kadar eğlenirsiniz.”
Tepeören Yerleşkesinden Deniz Öncü (5D)
