Öğrencimiz “Engelli Kuş” Öyküsüyle İstanbul 2.si

1018

Levent Yerleşkemizden ortaokul öğrencimiz Masal Özdoğan (7B), Özel Bahçeşehir Neslin Değişen Sesi Ortaokulunun 31 Mart – 24 Nisan tarihleri arasında düzenlediği “Tuvalden Kaleme – Şiir ve Öykü Yazma Yarışması”nda “Engelli Kuş” öyküsüyle İstanbul 2.si oldu.

Engelli Kuş

O sabah da her sabah gibiydi. Birbirini takip eden, birbirinden farksız o sıkıcı günlerden biri… Melisa’yı bu sabah da onu yıllardır büyüten Aysel Hanım uyandırmaya geldi. Aysel Hanım ne kadar çaba gösterirse göstersin Melisa kalkmak istemiyordu. Aysel Hanım uzun süren uğraşları sonucunda onu uyandırmayı başarmıştı. Ardından Melisa’yı tekerlekli sandalyesine oturtup banyoya götürdü. Melisa aynanın karşısındaydı ve boş gözlerle aynadan kendisine bakıyordu. Her sabahki gibi suratı asıktı. Melisa’dan uzun süre ses çıkmayınca Aysel Hanım kapıyı tıklattı. Melisa aynadan gözlerini ayırdı ve banyodan isteksizce çıktı. Aysel Hanım, Melisa’yı kahvaltı etmesi için aşağı indirdi. Melisa’nın hiç iştahı yokdu. Aysel Hanım, Melisa’yı zorlamadı. Melisa, kedisi Karemel’i kucağına aldı ve balkona ilerledi. Her zamanki köşesinde durdu ve dışarıyı gözlemlemeye başladı. Uzun zamandır yaptığı tek sosyal aktivite buydu. Sokakta koşan çocukları, yürüyüş yapanları, evde ailesiyle vakit geçirenleri gördükçe içinden bir parça kopup gidiyordu.

Saatlerce etraftakileri izleyen Melisa bir süre sonra gözlerini yavaşça kapattı ve uykuya daldı.Bir süre sonra büyük bir şokla uyandı. Kâbus görmüştü. Şoku atlattıktan sonra akşam olduğunu fark etti ve hâla balkondaydı. Her kâbusunda aynı şeyi görmekten bıkmıştı. Beş yaşında ailesiyle yaşadığı trafik kazasını… Zaten bu sebeple engelliydi. Ailesi bu trafik kazasında hayatını kaybetmişti. Melisa on altı yıldır olanları aklından çıkaramıyordu. Ne tedavi varsa hepsini denedi. Gitmediği doktor kalmadı ama unutamıyordu. Belki de unutmak istemiyordu. Melisa asık suratını kaldırdı. Balkonun direklerinde duran bir sürü güvercin gördü. Kedisi Karamel hâlâ kucağındaydı ama güvercinlere saldırmadı. Melisa, güvercinlere bakarken bir güvercinin de tek bir ayağının olmadığını farketti. Bu, onu çok etkilemişti. Kedisi Karamel bir anda kuşlara yönelince kuşlar uçuşuverdi. Melisa, engelli kuşu uçarken izledi. Bir süre sonra kuş gözden kayboldu. Melisa düşündü. “O kuş da benim gibi bir kaza geçirmiş ve bacağını kaybetmiş ama o özgür olmaktan ve hayatını yaşamakdan vazgeçmiyor. Ben niye hayatımı yaşamıyorum?” O, bunları düşünürken Aysel Hanım geliverdi. “Melisa, sen hâlâ balkonda mısın? Haydi artık gel, hava iyice soğudu”. Melisa istemsizce içeri girdi ve bütün akşam o sakat güvercini düşündü. Engelli olmasına rağmen ne kadar da özgürdü. Melisa ertesi sabah kendisi kalkmıştı. Tekerlekli sandalyesine oturdu, yüzünü yıkadı ve aşağı indi. Aysel Hanım, Melisa’yı böyle mutlu görünce ilk başta şaşırdı ama kendisi de mutlu olmuştu gördükleri karşısında.

Melisa kahvaltısını yaptı dışarı çıkacağını ve arabanın hazırlanması istediğini söyledi. Aysel Hanım duyduklarına inanamıyordu. Şoförleri kısa sürede aracı hazırladı ve Melisa, aylar sonra kendi isteğiyle dışarıdaydı. Sokaktaki insanların ona ön yargıyla yaklaşacakları onu hep tedirgin ederdi ama bir kez daha yanıldığını anladı. Kimsenin ne bakışlarında ne de tavırlarında bir olumsuzluk vardı. Melisa, çocukların engelliler ve engellilere saygı konusunda daha çok bilinçlenmesini istediği için bu konuda elinden geleni yapmaya karar verdi ve bir sosyal yardım kuruluşuna başvuruda bulundu. Kısa sürede kabul edildi ve işe alındı. Aysel Hanım, Melisa hakkında çok mutluydu. Melisa’nın artık hem bir işi vardı hem de çocuklara faydada bulunuyordu.Melisa kendisi gibi engelli olan çocuklarla çalışmaya başladı.Neredeyse zamanının tamamını onlarla birlikte geçiriyordu ve bundan ćok zevk alıyordu. Onların en sevdikleri öğretmenleri olmuştu. Hayata sıkıca bu sayede tutunmuş ve Çocuklara asla pes etmemeyi öğretmek için kendisine söz vermişti.

Masal Özdoğan (7B)