Levent Yerleşkemizden ortaokul öğrencimiz Sena Sarı (8I), İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünün il çapında düzenlediği “Benim Öğretmenim” konulu kompozisyon yazma yarışmasındaki yazısıyla Beşiktaş ilçe birincisi oldu.
Benim Öğretmenim
Siz öğretmenim,
Karanlıkları yırtan, sonsuzluğa açılan aydınlık,
Yağmur sonrası evreni saran gökkuşağının yedi rengi,
Geleceği çizen, korkusuz, bitmez bir kalemsiniz.
Siz öğretmenim,
Dünüm, bugünüm ve yarınlara açılan kapımsınız.
24 Kasım’la başladı yürüyüşünüz. Başöğretmen Atatürk’ün liderliğinde cehalete karşı başlattığınız bu yürüyüşte ellerinizde bilimin meşalesi yürümektesiniz aydın yarınlara.
Anaokuluna başladığım ilk gündü. Sınıflar, sıralar, panolar… Her şey kocaman ve soğuktu. Yaşadığım korkuyu ve soğukluğu dağıtan bir ses duydum o gün. Sizin sesinizdi. Tatlı bir gülüş, parmaklarımı avuçlarının arasına aldı ve ısıttı.
Beni sizin ellerinize teslim ettikleri andan itibaren koruyucu meleğim oldunuz. Korkularımı fark ettiniz. Endişelerimden kurtardınız, güvenli kollarınız arasına aldınız. Bir zamanlar soyut olan sevgi sözcüğü, gülüşünüzle, gözlerinizdeki yıldızlarla somutlaştı. Yalnız değildim sizin yanınızda. Beni karanlığa bırakmamaya ant içen, bana sonsuzluğu vaat eden bir aydınlanmaydı sizin hayatıma girişiniz.
Sizinleyken yanılıyor olmaktan korkmadım, her sorumu beni kırmadan cevapladınız. Tekrar tekrar anlatmaktan hiç ama hiç üşenmediniz. Özgürlüğün sınırları olabileceğini düşüncelerimi dile getirmeme izin vererek hissettirdiniz. Aklımı kurcalayan binlerce sorunun esiri olmuşken belirsizlikleri gidermeme yardımcı oldunuz. Benim doldurulmayı bekleyen beyaz sayfalarımı, bilgeliğinizle doldurdunuz. Dersleriniz benim için bilgelik ve sevgiyle sunulan bir kitabın yeni bir bölümüne geçmek gibiydi. Sizin bana öğrettikleriniz küçük ve önemsiz zannettiğim detayları fark etmemi sağladı. Bana siyah beyaz bir tablonun içine saklanmış olan renkleri gösterdiniz. Doğaya, insanlara, çevreme farklı bir bakış açısıyla bakmamı sağladınız.
Dünyanın sadece benim olmadığını, onu koruyarak paylaşmam gerektiğini, sorumluluklarımın sadece aileme değil insanlığa karşı da olduğunu örneklediniz. Kültürel değerlerin bir ulus için vazgeçilmez değerler olduğunu, örf ve âdetlerin bir milleti bağlayan ince ayrıntılar olduğunu sezdirdiniz. Ben büyüdükçe elimi tutan eller değişti, simalar değişti. Değişmeyen tek şey ” benim öğretmenim” oluşunuzdu. Sizlerle birlikte yüreğim de büyüdü. Ulusumun kalkınması adına sorumluluklarımın niteliği ve boyutu değişse de erdemli insan olma yolunda rehberim oldunuz. Yalanı, çirkini, öfkeyi, zulmü ancak değerlerimize sahip çıkarak yok edebileceğimi gördükçe güçlendim. Varlığınızla güçlendim, güçleniyorum.
Elbette sizin de dertleriniz, yürek sıkıntılarınız oluyordu ama bunları öğrencilerinize yansıtmamak için elinizden geleni yapıyordunuz. Sanırım bu yüzden ben sizi hep gülen yüzünüzle hatırlıyorum öğretmenim.
Ülkenin her yerinde, sevdiklerinizden uzakta, bulunduğunuz şartlar ne olursa olsun mesleğinize devam etmenizin tek sebebi öğrencilere verdiğiniz emek ve öğrencilerinizden aldığınız sevgidir bence.
Hedeflerim, hayallerim sizin sayenizde şekillendi. Önümde beni bekleyen yıllarda ne yapmak istediğime sizin yardımlarınızla karar verdim. Evet, ben de sizler gibi olacağım. Mesleğim ne olursa olsun ülkemin kalkınması adına sorumluluk almaktan asla kaçınmayacağım.
Sizler her bir öğrencinizin yüreğine bir umut fidanı diktiniz. Bu fidanlar bilgeliğinizle, sevginizle, ışığınızla sulanmaya, uzamaya devam edecek.
Alnınızda yılların yorgunluğunu simgeleyen çizgilerle, saatlerce ders anlatmaktan çatallaşan sesinizle gene de en güzel kişisiniz.
Öğretmenim, sizinle aramızda sözlerle değil kalplerle kurulan bir iletişim var oldukça fidanlar büyüyecek. Ve sizler bu fidanların ulu bir cumhuriyet çınarına dönüşmesini sağlayan en özel varlıklar olacaksınız.
Sena Sarı (8I)
