Her iki yerleşkemizden lise öğrencilerimiz, 29 Ocak – 2 Şubat tarihleri arasında fizik öğretmenleri eşliğinde İsviçre’nin Cenevre şehrinde yer alan Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi – CERN başta olmak üzere Bern ve Zürih gibi ülkenin önemli şehirlerini ziyaret etti. Programın her gününde farklı şehirlerin önemli yerlerini ziyaret eden öğrencilerimiz hem bilgi, birikim ve bakış açılarını genişletme hem de çeşitli bilimsel ve kültürel kazanımlar elde etme fırsatı buldu.
İlk gün; Cenevre’de şehir turuyla başladı. Öğrencilerimiz Cenevre Gölü, Mont Blanc Köprüsü, St. Pierre Katedrali, eski şehir merkezini kapsayan gezide şehrin dinamik yapısını deneyimledi. Günün ikinci durağı University of Geneva idi. Üniversiteyi ziyaret eden öğrencilerimiz, küresel perspektiflerini genişletip uluslararası ortamda öğrenme ve kültürel etkileşim fırsatlarından yararlanma şansına sahip oldu. -1559’da kurulan ve hukuk alanında ön plana çıkan Cenevre Üniversitesi, 9 farklı fakültede eğitim veriyor ve Avrupa araştırma üniversiteleri ligi üyesi.-
İkinci gün; bilimin merkezi olarak kabul edilen Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN ziyaretiyle başladı. Öğrencilerimiz, Prof. Dr. Kerem Cankoçak danışmanlığında, parçacık fiziği ve büyük hadron çarpıştırıcısı hakkında detaylı bilgiler edindi. Data Center, Science Gateway ve ATLAS detektörünü içeren gezi, öğrencilerimize benzersiz bir bilimsel ve teknolojik deneyim sundu. Bu gezi, öğrencilerimizin parçacık fiziği ve modern fizik prensipleri hakkında derinlemesine bir anlayış geliştirmelerini sağlarken, aynı zamanda CERN’in karmaşık teknolojik altyapısını yakından görmelerine, ileri teknolojilerin nasıl kullanıldığını ve geliştirildiğini keşfetmelerine olanak sağladı. Öğrencilerimiz, ATLAS dedektörü ve diğer tesislerdeki ekipmanları ziyaret ederek teorik bilgilerini pratik uygulamalarla birleştirdi ve uluslararası bilim topluluğuyla tanışma ve etkileşimde bulunma şansı elde etti. Ardından Cenevre Sanat Tarihi Müzesi’ni ziyaret eden öğrencilerimiz, sanatın evrensel dilini, tarihini incelendi ve bu deneyimlerle bilimsel keşiflerin nasıl kültürel ve sosyal etkiler yarattığını gözlemledi.
Üçüncü gün; Nestle’ye ait Avrupa’nın ilk çikolata fabrikası Maison Cailler ziyaret edildi. Fabrikanın kuruluşu, kakao çekirdeklerinin yetiştirilme, toplanma ve çikolatanın bulunuş serüveninin anlatıldığı bu gezide gıda bilimi alanında önemli bir kuruluşun çalışmaları gözlemlendi. Buradan İsviçre’nin beşinci büyük şehri ve İsviçre Konfederasyonu’nun resmi başkenti olan Bern’e geçildi. Öğrencilerimiz, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan eski şehri gezdi. Bern şehir turu sırasında Albert Einstein’ın yaşamı ve çalışmalarıyla ilgili Bern Tarih Müzesi’ni ziyaret eden öğrencilerimiz, bilimin evrensel dilini ve bilim insanlarının etkisini keşfetti. Bern’deki bu zengin kültürel miras, öğrencilerimizin tarih ve bilim arasındaki ilişkiyi fark etmelerine katkı sağladı.
Dördüncü gün; Zürih’e geçen öğrencilerimiz buradaki üniversitelerden, ETH ve UZH kampüslerini ziyaret etti. 1833 yılında kurulan, ünlü fizikçi Albert Einstein, Wolfgang Pauli, John von Neumann gibi ünlü bilim insanlarının mezun olduğu; fizik alanında 9, toplamda 31 Nobel ödüllü ETH Zürih Üniversitesi turunda öğrencilerimiz, bilim insanları ve değişik seviyelerdeki uluslararası öğrenciler ile bir araya gelerek, yapılan çalışmalar ve kariyer planlamalarına yönelik fikir alışverişinde bulundu.
Günün ikinci durağı Universität Zürich (UZH) idi. Üniversitenin Bilim ve Antropoloji müzesi ziyareti sırasında öğrencilerimiz, Prof. Dr. Katharina Mueller eşliğinde kütle çekim dalgaları ve CERN ATLAS dedektöründe yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Atom altı parçacıkların gözlenmesine yönelik workshop kapsamındaki buhar odası deneyinde öğrencilerimiz, bilimsel yöntemlerin önemini deneyimledi. Öğrencilerimiz, bu prestijli üniversitelerin bilimsel çalışmalarına tanıklık ederek, bilimin önemini bir kez daha kavradı.
Günün geri kalanında yapılan Zürih şehir turu sırasında şehrin tarihi ve kültürel mirasını keşfedildi. Zürih gölü çevresinde kurulan bu şehirdeki tarihi saat kulesi, tarihi yapılar, şehir merkezi ve önemli meydanları gezen ve alışveriş yapan öğrencilerimiz, farklı kültürlerin bir araya geldiği şehrin yaşam tarzını gözlemlerken, Zürih’in dinamik kültürel ortamının tadını çıkardı.
Beşinci ve son günde; İsviçre Bilim Merkezi ziyaret edilerek, bilimin eğlenceli yönleri deneyimlendi. Görerek, yaşayarak ve kavrayarak öğrenme imkânları açısından özel bir önem taşıyan Technorama Bilim Merkezi’ne giden öğrencilerimiz, 500’ün üzerinde deney noktasına sahip olan bilim merkezinde mekanik, manyetik, su gücü, hava gücü, matematik ve optik gibi konularda onlarca deney alanı ile bilimi yakından deneyimledi. Öğrencilerimiz interaktif sergiler ve deneyler yaparak bilimsel kavramları ve kanunları daha derinlemesine anlama fırsatı buldu.
Bu beş günlük gezinin sonunda, öğrencilerimiz bilim ve kültür alanlarında derinlemesine bir deneyim yaşayarak, bilgi ve deneyimlerini artırdı. İsviçre’nin zengin bilimsel ve kültürel mirası sayesinde, öğrencilerimiz gelecekteki bilimsel ve kültürel başarıları için ilham alacakları bir yolculuk geçirdi.
Gezi sonrasında Tepeören Yerleşkemizden Kaan Ege KÖRÜK (10 IB D) gezi ile ilgili deneyimlerini şu şekilde ifade etti:
“Katıldığım bilimsel İsviçre gezisi benim için çok keyifli geçti. Bu gezi sayesinde Cenevre, Bern ve Zürih kentlerini görme, kültürel olarak tanıma imkânı bulduk. ETH Zürih Üniversitesindeki kampüs turu ve katıldığımız workshop hepimiz için çok keyifli geçti. Üniversite gezilerimizin dışında CERN ziyaretimizin de, hepimizi bilim dünyasına bir adım daha yaklaştırdığını düşünüyorum. Ayrıca Albert Einstein müzesi gezisinin kültürel açıdan çok katkı sağlayacağına inanıyorum. Seyahatimiz süresince Nestle Çikolata Fabrikası, Technorama gibi yerlerde de çok keyifli vakit geçirdik, yeni dostluklar kurduk. Bu nedenle başta gezi süresince bizimle birlikte olan öğretmen ve rehberimize, bu seyahatte emeği geçen herkese teşekkür ederim.”
Levent Yerleşkemizden Çınar AĞGEZ (10A) düşüncelerini şöyle ifade etti;
“Bu gezi bana pek çok izlenim, bilgi ve tecrübe kazandırdı. Bu gezide hem farklı bir ülke ve farklı kültürler görme şansım oldu hem de dünyadaki en önemli bilim ve araştırma merkezlerinden biri olan CERN’i gezme fırsatında bulundum. Havaalanından indiğimiz andan itibaren temposu yüksek bir gezinin içine adım attım. Daha ilk günden yeni yerler, mekânlar, kurumlar ve binalar gördük ve inceledik. İsviçre’yi İsviçre yapan ana özellikleri kendi gözlerimle görme fırsatım oldu. Benim için gezinin en önemli ve verimli kısmı tabii ki de CERN’ü gezdiğimiz bölümdü. CERN, tahmin ettiğimden de güzeldi. Özellikle değerli bilim insanı Kerem CANKOÇAK’ın CERN’i bize gezdirmesi çok hoşuma gitti. Kendi adıma konuşmak gerekirse, gezi sonrası fizik branşına olan ilgim arttı. Konakladığımız oteller de gayet güzeldi. Gezi yüksek tempolu ve eğlenceliydi. Özellikle İsviçre sokaklarında serbest bir şekilde vakit geçirmek beni çok tatmin etti. Arkadaş ortamı çok samimi ve sıcaktı. Tepeören yerleşkesinden yeni arkadaşlar edindiğim için kendimi çok mutlu ve şanslı addediyorum. Gezilen müzeler oldukça ilgi çekiciydi ve bizleri çok bilgilendirdiğini düşünüyorum. Gezide bize rehberlik eden ve bize yardımcı olan öğretmenlerime geziye katılan öğrenciler adına minnettarlığımızı iletiyorum. Geziye katıldığım için çok mutluyum ve katılmayanlara da en kısa sürede katılmasını gözüm kapalı tavsiye ederim.”