Levent Yerleşkemizden Küresel Sorunlar Ağı (Global Issues Network – GIN) Kulübü öğrencilerimiz, 9 Mayıs Salı günü Terakki’de 3.sü düzenlenen GIN Günü’nde lise hazırlık, 9 ve 10. sınıf öğrencilerimize “Küresel Sorunlar Nelerdir” başlıklı bir sunum yaptı. Ardından, Lüksemburg’ta 12. GIN konferansında “Ayrımcılık” üzerine yaptıkları sunumlarını arkadaşlarıyla paylaştılar.
Terakkili gençler, geçtiğimiz yıl Halcyon London International School tarafından düzenlenen London GIN forumuna ve bu sene de International School of Luxembourg’un gerçekleştirdiği Euro GIN konferansına katıldı.
Öğrencilerimiz GIN etkinliklerinde, organizasyonu yapan okul tarafından belirlenmiş, dünya meselelerini içeren tartışma konuları üzerine araştırma yapıyor ve yaptıkları bu araştırmaları da konferansta sunuyor. London GIN forumunda öğrencilerimiz, “Akran Zorbalığı” ile ilgili bir sunum yaptıktan sonra konuyla ilgili Terakki’de yürüttükleri projelerini anlattı. Euro GIN konferansında ise eğitim ile sürdürülebilir değişikliklerin nasıl gerçekleştirilebileceğini tartışan öğrencilerimiz, okullarda ayrımcılığı ortadan kaldırmak için nasıl bir atmosfer yaratılmasının faydalı olabileceğinden bahsettiler.
Uluslararası konferanslarda edindikleri bilgileri ve kendi sunumlarını öğretmenleriyle ve arkadaşlarıyla da paylaşmak isteyen GIN Kulübü öğrencilerimiz, 3 yıl önce GIN Günü organize etmeye başladı. İlk yılında hayvan hakları, kadın hakları ve okullarda kağıt israfı hakkında üç farklı sorunu ele aldılar.
Geçtiğimiz yıl 2.si düzenlenen GIN Günü’nde “Akran Zorbalığı” konusunu işleyen kulüp öğrencilerimiz, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Birimimizin işbirliğiyle sunumlarını tüm 6, 7, 8 ve 9. sınıf öğrencilerimizle paylaştı.
Terakkililer sorumluluklarını yerine getirirken, geleceği yapılandırıyorlar.
GIN Kulübümüz ilk mezunlarını veriyor!
Lise hayatlarının ilk yıllarından itibaren GIN kulübünde olan ve yurt dışındaki konferans sunumlarıyla gerek ülkemizi gerekse okulumuzu başarıyla temsil eden 12 IB I sınıfı öğrencilerimiz, mezun olurken GIN kulübü çalışmalarının onlara neler kattığını kaleme aldı:
Bengisu Şimşek
Küçük adımlarla ilerlediğim hayatımda, GIN benim için büyük bir adım oldu. Henüz 8. sınıftayken başladığım bu yolculuk, ne yazık ki bu sene son buluyor. İlk başlarda felsefesini tam olarak kavrayamamış olduğum bu konferans, her sene yeniden “özgürlük alanı” olmaya başladı benim için. Her gün yaşadığım, gördüğüm ve durdurmak istediğim birçok sorun vardı. GIN’de bu sorunları tanıtma fırsatım oldu. Kendimle birlikte kültürümü de taşıdım gittiğimiz yerlere. Kültürüm, başka kültürlerle birleşerek yeni bir bütüne doğru evrildi. Her sene iple çekerek beklediğim mart aylarının benim için anlamı yalnızca bir “konferans” olmaktan çok öte. Lise hayatımı geride bırakmak bir zorunluluk ama GIN hep benimle olacak. Gittiğim yerlerde, yeni okulumda herkese gururla tanıtacağım bir kulüp benim için. Her gün daha da derin bir karanlık içerisine gömüldüğünü düşündüğüm dünyayı kurtarmanın tek yolu, konuşmak. “Konuşabilmek”. Sözlerin değerinin asla yadsınamayacağını bana gösteren birçok insanla tanıştım GIN sayesinde. Artık kelimeler benim için daha değerli, umudum daha güçlü. Dünyanın bir yerlerinde beni anlayanlar var!
Elif Erdoğan
Global Issues Network kulübüne girmemi en büyük etkileyen şey ilkokulda karşıma çıkan “empati” kelimesiydi. Bu kelime dünyanın öbür ucunda tanışmadığım, benle aynı şeyleri yaşamamasına rağmen insanlara karşı duyarlı olmamı hatırlattı. Bununla beraber GIN Kulübü, evrensel niteliğe sahip sorunlara karşı harekete geçebilecek bir platform sağlamış oldu. Bu kulüpte edindiğim hem okul içindeki arkadaşlarım hem konferansta edindiğim arkadaşlarım benim ideallerimi somutlaştırdı ve nasıl başkaları bana bir şey katabiliyorsa ben de birisine dünyanın farklı bir noktasında olmasına rağmen onlara bir şey katabileceğimi öğretti. Küresel sorunların günümüzde ne kadar modernleştiğimize inansak dahi karşımızda olduğunu ve kolektif bir bilinç oluşturmadan bu sorunları çözmekte güçlük çekeceğimizi gördüm. “Think globally, act locally” (Küresel düşün, lokal harekete geç) mottosu olan GIN sayesinde küresel sorunları çözmekte kolektif bir hareketin parçası oldum ve bunla beraber kendi eleştirel bakış açıma çok şey katmış oldum. Bunun en güzel örneği en son Lüksemburg konferansındaki “Yandaş Medya” sunumumuz oldu. Sunum sonrası Almanya’da Medya dersi veren bir öğretmen sunumumuzu çok beğendiğini söylemişti ve konferans sırasında tanıştığım Koreli, Almanya’da yaşayan arkadaşımın yandaş medyanın insanları bu kadar etkileyebileceğini düşünmediğini bunun gerçekten küresel bir sorun olduğunu ve bana bu konu hakkında nasıl harekete geçebileceğini sormuştu. Ayrıca sunum sırasında yarı Türk, yarı Alman olan arkadaşımızın Türkiye’de olan önemli haberlerin asla Alman medyasına yansımadığını, bu konu hakkında üzgün olduğunu belirtmişti. Bu GIN’in bana yaş, ırk, cinsiyet fark etmeden insanları küresel sorunlar hakkında bilinçlendirebileceğimizi, sahip olduğumuz potansiyeli uygulayabileceğimiz bir platform olduğunu kanıtlayan bir gün olmuştu.
Gubse Çağla Keskin
Mutluluk hatırlanması güç bir şey değil. Düşünülenin aksine, GIN bizim için sadece işlerimizden ibaret değildi – özgüvenlerimizi yeniden yarattığımız, kahkahalarla birbirimizi aydınlattığımız bir platformdu. Arkadaşlarımın gülüşlerini hatırlıyorum en çok; sunumlarımızı hazırlarken söylediğimiz şarkıları – o şarkıları Lüksemburg ya da Milano sokaklarında dolaşırken bağırarak da söylemiştik, unutamam -, dünyayı konuşurkenki esprilerimizi, gecenin geç saatlerindeki görüntülü konuşmalarımızdaki yorgun kahkahalarımızı… Benim için hem dünyayı yeniden öğrendiğim, hem de arkadaşlarımla mutluluğu yeniden tanımladığım bir yerdi GIN.
O Lüksemburg sokaklarını hiç unutmayacağım. Kadıköy kadar belki, ama bizim için dolaştığımız her sokak bir anı demek. Otobüs yolculuklarındaki gülüşlerimiz, geçen her sene farklı insanlar olarak karşılaştığımız duraklar…
Ben büyürken, o sokaklar değişmemişti – her sene yolları farklı bir birey olarak gördüm ve büyüdüm. Arkadaşlarımla, tartışmalarımızla, kahkahalarımızla, dünyayı değiştirme isteğimizle büyüdüm. Benim için sihirli bir şeydi GIN; mart aylarımızın, kişiliğimizin, geçmişimizin bir tanesi.
İrem Sevil Başkan
GIN, benim kişisel gelişimimdeki ilk dönüm noktasıydı. Zorlandığımda ellerimden tutan canım arkadaşlarım ve hayatımıza yepyeni bir kapı açan biricik hocamız ile geçirdiğim bu beş sene hepimiz için böyle tanımlanabilir aslında. Hayatın ve yaşadığımız dünyanın, dünyadaki insanların acı gerçekleriyle her sene geçtikçe daha fazla, daha derinlikli karşılaştık.
Erken yaşlarımızda her sene farklı bir küresel sorunu derinlemesine araştırıp bunu dünyanın diğer kesimlerinden yaşıtlarımızla paylaşmak, onların diyeceklerini de dinleme fırsatı bulmak ve bu sorunlar için neler yapabileceğimizi tartışmak başta zorlayıcı da olsa hepimize potansiyellerimizi gösterdi, hepimizi geliştirdi. Okul derslerinin yanında GIN için çalışmak bir yük gibi gözükse de her sene büyük bir keyif ve azimle devam ettim çalışmaya. Her şeyin yanında Avrupa’nın Lüksemburg ve İtalya gibi iki müthiş ülkesinde dünyanın farklı yerlerinden yeni arkadaşlar edindim, çok güzel vakit geçirdim. Her konuda GIN ile büyüdüğümü söyleyebilirim. Şimdi ise liseden mezun olurken ve hayatımın bir sonraki dönemine adım atarken elimde kalanlar sadece fotoğraflar, belgeler ve anılar değil, beş yıl içinde GIN sürecinin bana kazandırdığı kocaman bir birikim olacak.
London GIN konferansı, 11. sınıf öğrencilerimiz için son yurtdışı GIN konferansı deneyimi oldu. Öğrencilerimiz GIN Kulübü kazanımlarıyla ilgili düşüncelerini şöyle paylaştı:
Zerşin İdil Cizrelioğlu (11 D)
GIN ile tanıştığımda henüz liseye yeni başlamıştım. Ortaokuldan tanıdığım birkaç kişinin önerisiyle klübe katıldığımda, hayatımda ne kadar çok yer kaplayacağını, kişiliğimi nasıl etkileyeceğini ve bana ne kadar fazla şey katacağını hiç tahmin etmemiştim doğrusu… Katıldığım ilk uluslararası konferanstan bu yana, dünyada gerçek anlamda neler olup bittiğinden aslında o kadar haberim olmadığını, farkındalık kazanmanın ve kazandırmanın o kadar da zor olmadığını defalarca gördüm. Her öğrenci lise hayatının keyifli geçmesini ister tabii, ancak biz Global Issues Network Kulübünün öğrencileri olarak belki de edindiğimiz ve bize bir anlamda katkısı olan çoğu deneyimimizi olabilecek en keyifli yolla öğrendik. Farklı kültürler tanıdık, farklı ülkelerden gelen yaşıtlarımızın ve konuşmacıların anlattıklarından yola çıkarak kendimizi geliştirdik ve GIN gibi bir kulübün öğrencisi olmanın ayrıcalığını hep sonuna kadar hissettik. Seneye son sınıf olmamla beraber Global Issues Network maceram bitecek olsa da, küresel sorunları elimden geldiğince çözüme ulaştırmak, çevremdeki insanların farkındalıklarını artırmak ve dünyada bir şekilde bir fark yaratabilmek için her zaman çabalayacağımı biliyorum çünkü biz bu 3 senede yapacak şeylerin hiç tükenmeyeceğini ve hep bir çözüm yolu bulunabileceğini öğrendik.
“Bir yerde herkes birbirine benziyorsa; orda kimse yok demektir.” demiş Michel Foucault. Fark yaratmak sizin elinizde. Bizden sonra GIN ayrıcalığını yaşayacak herkes için, benden son bir kez için “Hoş geldiniz!”
Busemis Nisa Özer (11 E)
2 senedir GIN kulübündeyim, GIN kulübü hayatımı çok iyi yönde etkiledi, çevreye olan farkındalığım ve küresel sorunlara olan merakım arttı. Bu 2 sene içerisinde kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum, sunum hazırlama ve sunmada bilmediğim bir sürü şey öğrendim ve kendimi geliştirdim, öğrenmiş olduğum sunum stratejileri gelecekte de işime çok yarayacağını düşünüyorum. Hazırlamış olduğumuz sunumu yurtdışında uluslararası bir platformda başkalarıyla paylaşmak hem farklı kültürler tanımamı hem de yeni arkadaşlar edinmemi sağlıyor. Aynı zamanda bu sunumları okulumuzda kendi arkadaşlarımıza yapmamız ve onlarında çevreye, dünyaya olan farkındalıklarının arttığını gözlemlemek bizi mutlu ediyor.
Ege Gönülcan (11 D)
3 senedir GIN kulübündeyim, bu kulüpte birçok şey öğrendim ama bu öğrendiklerimden çok bana katkısı küresel sorunları hakkında tartışma isteğime cevap verebileceğim bir ortam sağlaması oldu. Bunun dışında sunum yapma becerilerim gelişti ve farklı kültürleri ve bu kültürlerden yeni insanları tanımama olanak sağladı. Okulda yaptığımız sunumlarda da arkadaşlarımızın bazı konular hakkında farkındalığını artırmaya çalıştık ve uzun vadede bir değişimi amaçladık, umarım amacımıza ulaşabilmişizdir.
Ege Çağlayan (11 B)
GIN’deki 2. senemde birbirinden değerli birçok bilgi öğrendim ve ileride bana yardımı dokunacak birçok tecrübe edindim. Özellikle Londra’daki sunum bana çok şey kattı çünkü bu kadar farklı ülkelerden gelen insanlarla bir arada bulunmak ve onların sunumlarını dinlemek ve onlarla iletişime geçmek bana hayat boyu unutamayacağım bir tecrübe kazandırdı. Sunum tekniklerimdeki gelişmeyi kendim bile görebiliyorum, artık sunumlarla karşıdaki insana bişey kattığımı hissedebiliyorum ve bu beni mutlu ediyor. Dünyada görebildiğimiz ama hiçbir şey yapmadığımız sorunlar için farkındalık uyandırmak ve insanları harekete geçirmek bence çok güzel. İyi ki bu kulübü seçmişim ve diğer öğrencilerin de bu kulübe katılmasını kesinlikle öneririm.
Alperen Efe Kılınç (11 B)
3 senedir GIN kulübündeyim, bu 3 senede GIN bana beklediğimden daha fazla özellik kazandırdı. Öncellikle uluslararası GIN konferanslarına katılarak küresel sorunlarla ilgili olan birikimimi artırıp bende konferansta, öğrendiğim bilgileri başkalarına aktardım. Ayrıca konferansların yurt dışında olması nedeniyle, gittiğimiz şehirleri gezip genel kültürümü artırma fırsatı buldum. 3 senedir okulumuzda yaptığımız ve artık gelenekselleşmeye başlayan “GIN Day”de arkadaşlarımıza konferanslardan öğrendiğimiz bilgileri aktarıp kendi yaptığımız sunumu sunuyoruz. Ayrıca sosyal örgütlerden konuşmacılar çağırıp daha profesyonel birisinden anlattığı sorunu dinleyebiliyoruz. 3 senedir GIN’de kendimi geliştirdiğimi hissediyorum ve bu benim için büyük bir motivasyon kaynağı.
GIN Kulübümüzde ilk yılı olan Fen Lisesi 9 A sınıfı öğrencimiz Pınar Sahillioğlu da deneyimlerini şu sözlerle aktardı:
GIN kulübüyle ilk tanışmam 8. sınıftan mezun olmadan önce Terakki’de liseye devam edecekler için yapılan tanıtım günündeydi. Kulübü bize tanıttıklarında ilk düşündüğüm şey “Hangi okula gidersem gideyim, mutlaka GIN kulübüne katılacağım!” olmuştu. Bu kulüpte beni en çok kendine çeken şey ise yaşadığımız bu kocaman dünyada sadece benim sorunlarımın olmadığını fark etmemi sağlamasıydı. Kulüpte geçmiş senelerde yapılan sunumlardan bahsedilirken bu tip konuların aslında ne kadar güncel ve her gün karşılaştığımız sorunlar olduğunu fark ettiğimde ise tek düşünebildiğim eğer insanlar bu tip sorunları fark ediyor, bunları başka insanların da fark etmesini sağlıyor ve en önemlisi de bu problemlere son vermek için makul ve uçuk olmayan çözümler de öneriyorlarsa neden bunu ben de yapmayayım olmuştu. Kulübü ilk seçimime yazarken de kulübe seçildiğimde de her gün kulüp saatinde kulübe giderken de daha bilinçli bir dünya vatandaşı olma mutluluğu vardı içimde. Bu mutluluk bu sene ilk defa katıldığım ve Lüksemburg’da yer alan GIN Konferansı’ndan sonra daha da arttı ve içimde benim kadar şanslı olmayan insanlara yardım etme isteği alevlendi.
Lüksemburg’daki konferansa katıldığımız süre boyunca birçok insanla tanışmakla beraber bana ilham veren birçok hayat hikayeleri ve kendilerini başka insanlara yardım etmeye adamış kurumların kuruluş hikayelerini dinledim.
Oradaki konferansa katılarak akranlarım tarafından birçok önemli dünya sorunları hakkında sunumlar dinlemek de benim kişiliğime büyük katkılar sağladı. GIN’in yani Global Issues Network’ ün bir kişiye bir insan olarak katabilecekleri anlatmakla bitmez ama GIN bir kişiye ilk olarak insan olmayı öğretir. Başkalarını önemseyen, ucu ona dokunmayan problemleri göz ardı etmeyen, ben merkezli olmayan, şefkatli ve anlayışlı uluslararası bir kişilik olmayı öğretir. Ben de GIN’deki ilk senemde ilk elden bunun ne kadar doğru olduğunu öğrendim. Terakki’den mezun olana dek GIN’in bana katabileceği daha birçok şey olduğunu biliyorum ve Terakki’den mezun olduktan sonra bile GIN sayesinde kazandığım bu duyarlılığın beni daha iyi bir insan olmaya iteceğini de biliyorum. Bu kulübün bir üyesi olmaktan onur duyuyorum.
Montaigne demiş ki “Üstün sayılan insanlara yakından bakınca anladım ki, çoğu herkes gibi insandır.” GIN çalışmalarıyla anladım ki sadece bazıları şanslı doğmuştur bazıları ise şanssız. Seni iyi bir insan yapacak olan ise şanslı olmana rağmen şanssız olanlara yardım edip etmemeyi seçmendir. GIN sizin daha iyi bir insan olmanızı sağlar…
Global Issues Network/Küresel Sorunlar Ağı, dünyayı daha iyi bir yer yapmak isteyen lise çağındaki genç beyinlerin her yıl çeşitli okul ve ülkelerde yapılan konferanslarla bir araya gelmelerini sağlar. Bu konferanslara katılan okullar konferans konusu hakkında sunumlar yapar, diğer okulların sunumları izler; paylaşılacak bir fikri, anlatılacak bir hikayesi ve iyiye doğru değişim için çağrısı olan ana konuşmacılar ile tanışıp onları dinleme fırsatını yakalar. Sadece küresel bir soruna ışık tutmaktan daha ötesini yapmayı amaçlayan GIN konferansları, bir konu/sorun hakkında sunum yapan öğrenci gruplarından çözüm önerileri bekler. Çözüm önerileri/Hareket Planları; kısa, orta ve uzun vadede gerçekleştirilmesi planlanan üç basamaklı bir sürece yayılır.
Öğrencilerden her süreçle ilgili rapor yayımlamaları beklenir. Ayrıca öğrenci grupları sunumları esnasında diğer katılımcılar ile yaptıkları istişareden çıkan farklı çözüm önerileri ile de planlarını geliştirebilirler. Amaç, bir soruna ışık tutup o konu hakkında katılımcıların farkındalıklarını arttırmanın yanı sıra, o sorun ile ilgili çözüm önerileri paylaşmak, geliştirmek, uygulamak ve diğer katılımcıları da konunun çözümü için kendi çevrelerinde harekete geçmeye ilham olmaktır.