“Yarını Kodlayanlar Online Covideathon” etkinliğinde hazırladıkları “Öğrenci Dostu Kişisel Asistan Kovi” isimli mobil uygulama projeleriyle Nisan ayında Türkiye 4.lüğü elde eden Levent Yerleşkemizden lise öğrencilerimiz Onur Sertgil (Fen 11), Ece Karataş (Fen 12), Umay Uğur (Fen 12) ve Can Doğrul (11B) projelerini anlattıkları bir yazı yazdı:
Dünya çapında gerçekleşen Covid-19 salgını diğer tüm insanlar gibi öğrencilerin de yaşantısını derinden etkiledi. Bu durum, öğrencileri alışık olmadığı bir eğitim ve yaşam tarzına sürükledi ve zorlu bir adaptasyonu da beraberinde getirdi. Öğrenci Dostu Kişisel Asistan Kovi, bu süreçte öğrencilerin yanında olup günlerini en verimli şekilde geçirmelerini sağlayacak yapay zeka temelli bir kişisel asistan. Kovi; sunduğu aktivite, egzersiz önerileri, akademik tavsiyeler ve motivasyonel sözlerle öğrenciye destek olacak. Tüm bunları samimi bir üslupla yapması, sunduğu yapay zeka temelli önerilerin öğrenciye özel olmasıyla birleşince Kovi, kullanıcıya özel ve arkadaş canlısı bir deneyim sunması planlanıyor.
Bu projenin tasarlanması ben ve takım arkadaşlarım için yorucu ama bir o kadar da yararlı ve eğlenceli bir süreçti. İşe sorunu belirleyerek başladık. Salgının öğrenci hayatına olumsuz etkilerini kendimiz yaşadıktan sonra, bu sorunu diğer öğrencilerin de yaşayıp yaşamadığını teyit etmek ve sorun yaşanılan alanları daha rahat tespit etmek amacıyla 79 öğrencinin katılımıyla 9 sorudan oluşan bir anketi online olarak gerçekleştirdik.[1] Çıkan sonuçlar öğrencilerin çalışma temposu, fiziksel aktivite, beslenme, gün planlama hobi edinme, motivasyon, uyku düzeni gibi konularda sorun yaşadığının gösterdi ve biz de bunun üzerine bir çözüm tasarlamak için işe koyulduk.
Bir çözüm ararken, sunacağımız çözümün hem öğrencilerin severek kullanacağı hem de sorunu çözmede etkili olmasına özen gösterdik. Bu doğrultuda, günümüzde oldukça popülerleşen yapay zekânın da gücünü arkasına alarak ilerleyecek bir öğrenci dostu kişisel asistan tasarlama fikrine vardık. Öğrenciye özel ve uygun kişiselleştirilmiş olma ve zamanını daha verimli bir şekilde geçirmesini sağlama özelliklerini de ön planda tutma kararı aldık. Bu süreçte mentörlerle olan görüşmelerimiz fikri şekillendirmede bize oldukça yardımcı oldu.
Sonraki adım olarak, projeyi başkalarına sunabilmemizi sağlayacak raporu ve sunumu hazırlamaya başladık. Bu kısımda ekibin bir bölümü sözel anlatım ile ilgilenirken, diğer bölümü projenin uygulanabilirliğini göstermek amacıyla teknik kısmının anlatımı ve ekran prototipi görsellerinin hazırlanmasıyla uğraştı.
Tüm materyallerin tamamlanmasıyla, sıra projenin jürilere sunulmasına geldi. Projemizi başkalarına aktarmada kullanabileceğimiz en doğru ifadeleri bulduğumuza emin olduktan sonra sunumu çok kez tekrarladık. Sıramız geldiğinde video konferans yöntemiyle jüri karşısına çıktık, sunumumuzu yapıp sorularını cevapladık. Sorulan sorular projenin eksi ve artılarını görmede bize oldukça yardımcı oldu.
Sonuç olarak, ben ve takımım sahip olduğumuz farklı ilgi alanları ve yetkinlikleri avantaja çevirip bir projeyi sıfırdan oluşturma sürecinin parçası olduk. Bu süreçte, ürün tasarımı, pazarlama, üretme gibi pek çok konuyu daha yakından tanıma ve kendimizi geliştirme fırsatına sahip olduk.
[1] https://docs.google.com/forms/d/141UIZaIxb8fq_cAVC3AQkOuSvBtvDWALUG53qJ387-8/edit#responses
