Haziran ayındaki “Yaşasın Tatil” başlıklı yazımdan sonra, okulların açılmasına birkaç gün kala yazdığım bu yazıya “Yaşasın Okul” diyerek başlamak istedim.
Ülkemizde uzun eğitim dönemlerini takip eden uzun süren yaz tatillerine, büyük bir coşkuyla ve kutlamalarla başlandığı doğrudur. Elbette hem çocuklar ve aileleri, hem de eğitimciler tarafından geride bırakılan yoğun ve yorucu günleri takip eden dinlenme dönemleri bu mutluluğu hak ediyor.
Ancak; tatilin sonlarına yaklaşılan bu tarihlerde kimi zaman ailelerde, “Yaz tatili bitiyor… Yaklaşık üç ay süren bu uzun tatilin dönüşü çocuğumuz için nasıl olacak?” sorularıyla endişeli hatta biraz da telaşlı bir hale dönüşebiliyor. Çocuğunun uyum süreci ile ilgili endişeli ebeveynin, çocuğu için bu süreyi, yumuşak bir geçiş sürecine dönüştürmesi de neredeyse imkansız hale geliyor.
Oysa tatil dönemindeki günlük rutinlerin farklılaşması, uyku ve yeme-içme düzenlerinin değişmesi çok doğal ve beklenen bir durum.
Bu nedenle konunun çocuk özelinde ele alınması, okul rutinlerine adaptasyonunu kolaylaştırmak için, nasıl bir desteğe ihtiyaç duyacağı sorusuyla ailenin gündemine alınması, bu sürecin krize dönüştürülmeden, çocuğun lehine değerlendirilmesinde önemlidir.
Özellikle anaokulu ve ilkokul dönemi çocukları için ailelerin söylemlerinin etkisi büyüktür.
- Okulların açılış tarihinin, kötü bir durummuşcasına “Az kaldı… Yakında başlıyorsunuz derslere…” ve benzeri ifadelerle sıklıkla hatırlatılması,
- Aile ortamı içindeki sorumluluklarıyla ilgili okulla ilişkilendirilen vurgulu hatırlatmaların yapılması,
- Sevdikleri şeylerin yerini sevmedikleri şeylere bırakacağını ima ve ifade eden cümlelerin tekrarlanması, çocukların okula psikolojik ve fiziksel olarak hazırlanmalarına katkı sağlamadığı gibi zarar da verebilir.
Oysa bu süreci; çocuklarının ihtiyaçlarını dikkate alarak, her anlamda okula hazır olmalarına hizmet edecek küçük düzenlemelerle değerlendirmek mümkündür.
Okul hazırlığını çocuğuyla birlikte büyük bir coşku içinde yapan aile ortamındaki çocuk için okulların açılışı, aynı zamanda yeni arkadaşlıkların başlangıcı, yeni öğrenmelerin heyecanı demektir. O zaman çocuklarımız için diyelim ki “Yaşasın Okul” …
Zehra Kasap Erkan
Terakki Vakfı Özel Şişli Terakki Anaokulu ve İlkokulu Müdürü